1996 yılında merhum Necmettin Erbakan’ın Başbakanlık görevini yaptığı Refahyol hükümetinde geliştirdiği havuz sistemi ile Türkiye ekonomisini düze çıkartan, Türkiye’nin sevilen ekonomisti Akademisyen-Yazar Prof. Dr. Mete Gündoğan, Türkiye’nin ekonomisini Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu Kitabın Ortasından programında masaya yatırdı.
“Yabancı rantiyecileri beslemek demek, servet transferi yapmak demek”
Öncü TV ekranları ile 100.2 Radyo Öncü, Radyo Özgür ve Radyo Öğüt ortak yayını ile geniş kitlelere ulaşan programda Gündoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in politikalarını eleştirdi. Şimşek’in yabancı rantiyeci grupları beslediğini söyleyen Gündoğan, “Şimdi Türkiye’de rantiyeci bir grup var. Bu rantiyeci gruplar ne yapıp edip, devletin kaynaklarından para kazanmaya çalışıyorlar. Kemal Derviş gelmişti geçmişte Türkiye’ye Maliye Bakanı olarak. Bu Derviş yasaları ile birlikte dendi ki; ‘devletin kamunun parası aldı ve Merkez Bankası"nda tutulacak’ dendi. Bunun üzerine kamunun parası Merkez Bankasına alındı. Merkez Bankası, bu kamunun parasına faiz ödemeyecek. Siz şimdi aynı parayı piyasaya koysanız, faiz alırsınız. Sen bütçe yapıyorsun, bütçeni 2 buçuk trilyon açıkla yapıyorsun. Bugün yılda 30 milyar dolar sadece bu mekanizmadan dolayı yine rantiyecilere para aktarılıyor. Geçmişte bunu özel bankalar üzerinden yapıyorlardı, şimdi Merkez Bankası aracılığı ile yapıyorlar. Merkez Bankası’nın açığını kapatmak için bunu kullanamazsın. Kimi kullanacaksın? Dışarıda parası olan adamdan borç isteyeceksin. Yine ben sana faiz ödeyeceğim be bu yıllık 30 milyar doların üzerinde. Gelinen garabet noktası bu. Yine rantiyeciler bir oyun yapmışlar. Mehmet Şimşek yabancı rantiyecileri beslediği için, piyasada para azalıyor ve bu yüzden şirketler iflas ediyor. Para sisteminin kendisinde sıkıntı var. Yabancı rantiyecileri beslemek demek, servet transferi yapmak demek” diye konuştu.
“Mekanizma değişmezse kimi getirirseniz getirin ekonomiyi düzeltemezsiniz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faiz ile ilgili açıklamalarını değerlendiren Gündoğan, bu konuda Erdoğan’ın isabetli konuştuğunun altını çizdi. Gündoğan, ekonominin düzelmesi için sistemin değişmesi gerektiğini kaydederek, 20: 54 “Mekanizma değişmeden kimi getirirseniz getirin, siz bu ekonomiyi düzeltemezsiniz. Sayın Cumhurbaşkanı, bugün çok güzel bir şey söyledi. Bu bir küresel finans sisteminin dayatmasıdır. Küresel kapital finans sistemi, bizi bu sisteme zorluyor ve bu bize zarar veriyor. Sayın Cumhurbaşkanı da ‘Bu bize zarar veriyor’ diyor. Biz bu sistemi faizsiz olarak kurgulayabiliriz, ama bunu kurgularsanız, bu hepimizi ilgilendiriyor. Sıkıntı burada, bizim bunu aşmamız gerekiyor. Ben Sayın Cumhurbaşkanının isabetli bir şekilde konuştuğunu düşünüyorum. Onun o konuşmasını takdir ettiğim kadar, tam tersi istikamette etrafındaki kadronun Sayın Cumhurbaşkanına hizmet etmediğini de görüyorum. Yani engelliyorlar, ihanet de ediyorlar diyemem. Ama bu sistemi değiştiremiyorlar. Sizin arkanızda diyelim ki kapı gibi duran Cumhurbaşkanınız var. ‘Ben bunu özlüyorum. Bu benim yıllardır verdiğim mücadelem’ diyor. Siz neden bekliyorsunuz? Diyeceksiniz ki, ‘Cumhurbaşkanımız bunu istiyor, biz neden duruyoruz.” Bu inanır mısınız, 6 aylık bir iştir. Bakın Erbakan zamanında, o hükümet 11 ay iktidarda kaldı. Yani 11 ay içerisinde 100 alan memur 250 almaya başladı. 100 alan bir Bağ-Kur emeklisi bin almaya başladı, kademe değişiklikleri ile birlikte”
“İmamoğlu’nun tutuklanmasının ekonomiye yıkıcı bir etkisi olmadı”
Ünsal’ın, MÜSİAD Başkanı Burhan Özdemir’în Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ile ilgili yaptığı ‘Ekonomiyi bir hıçkırık kadar etkilemedi’ açıklamasını hatırlatması üzerine Gündoğan, “Türkiye’nin ekonomisi çok büyük” cevabını verdi. İmamoğlu’nun tutuklanmasının ekonomide yıkıcı bir etki oluşturmadığını söyleyen Gündoğan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Türkiye ekonomisi çok büyük, bir kere onu kabul etmemiz lazım. Türkiye’de yaklaşık 1.3 trilyon dolarlık bir bütçemiz var, yani milli gelirimiz var, bu çok büyük bir rakam. Burada 3 milyar doların, 5 milyar doların, hatta 10 milyar doların bir etkisi yok. Ama siyasi etkisi olur. Bir insana diyorsunuz ki; falanca yerden, usulsüz para aldı’ diyorsunuz, ama bu konuşulur, buna itiraz edilir, bu eleştirilir. Yani böyle bir siyasi etkisi olur. Ama ekonomiye yıkıcı bir etkisi olmaz. Yine söylüyorum, Türkiye’nin ekonomisi çok güçlüdür. Biz ürettiğimiz refahı bölüşemediğimiz için sıkıntı çekiyoruz.”
“Türkiye’de gelir dağılımı adaletsiz”
Türkiye’de gelir dağılımının adaletsiz olduğunu sözlerine ekleyen Gündoğan, “Gelir dağılımı Türkiye’de adil değil. Zaten sıkıntı burada. Para var, ama para bende yok. Şimdi Türkiye’de kişi başına düşen milli gelirin 12 bin dolar olduğundan bahsediliyor. Benim 4 çocuğum var, anne ve baba 6 kişiyiz. 12 bin doları 6 ile çarptığımda 72 bin dolar demektir. Yani 72 bin dolar yıllık benim evime giriyor demektir. Bunu da 40 ile çarparsam kabaca, yani 2 milyon 880 TL benim evime giriyor demektir. Yani 4 çocuğu olan anne ve babanın evine giriyor bu para. Özel de benim param değil yani bu. 4 çocuğu olan bir vatandaşın, bu hesabı yapması gerekir. Dolayısıyla bunu da 12’ye bölersem, aylık gelirinin 240 bin TL olması gerekir. 4 çocuğum var, aylık 240 bin TL gelirim var Allah’a şükür diyebilen bir insan var mı? Burada bölüşümde bir adaletsizlik var. Hani eskilerin bir tabiri var; 1 kişiye 9, 9 kişiye bir pul düşüyor. Yani geldik klasik gelir dağılımı adaletsizliğine. Düzce sokaklarında ekonomi ile ilgili yorum yapan vatandaşlarımızı da dinledik. Aslında tam da problem bu. Bazıları ‘Türkiye güçlüdür, ekonomimiz iyidir’ diyor, doğru söylüyor. Genel olarak ekonomi iyi. Bugün bütün fabrikalar harıl - harıl çalışıyor. Bazıları işçi arıyor, işçi bulamıyor. Gençler çalışmıyor, diyorlar. Neden? Çünkü ihracata çalışıyoruz. İhracatçılar kazanıyor mu? Hayır kazanmıyor, o da ayrı bir problem. Peki, problemin nedeni nedir? Ekonomimiz güçlü, ama gelir dağılımı adaletsiz. Bunun hallolması gerekir. Bu hallolmadığı sürece bu insanlar yaşanan sıkıntılar konuşmaya devam edecek. Ülkede ekonomik sıkıntı olsa, her kes taşın altına elini koyarsa, hiç kimse sıkıntı yapmaz.” açıklamalarında bulundu.
HABER: Savaş ARI
