Ekonomik darboğazın orta ve özellikle alt gelir grubunu derinden sarstığı şu günlerde makam-mevki ya da siyaset gücüyle empati ve anlayıştan uzak yaklaşımlar bazı haneleri yaralıyor.
VATANDAŞ ŞİKAYETİ SONRASI ZABITA SEYYAR SATICIYA MÜDAHALE EDİYOR
Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Düzce'de bir zabıta eri ile seyyar satıcı arasında sözlü başlayıp arbede ile devam eden ve sonunda zabıta personelinin görevden uzaklaştırılması ile biten olayın bilinmeyenlerini şöyle anlattı:
"Gürcü Osman Camii'nin orada bir olay yaşandı. Olay da kısaca şu: muhtemelen tabii iddia bu. Cuma vaktinde biraz mey karışımı ile beraber nahoş bir halde olan bir seyyar satıcıyı, vatandaş şikayet ediyor ve zabıta geliyor buraya. Zabıta geldikten sonra tazgahı “kaldırırsın kaldırmazsın” orada bir arbede yaşanıyor. Namazdan da çıkanlar var, orada kalabalık da var. Bir mağduriyet formatı uygulanıyor bu seyyar satıcı arkadaşa. Akabinde orada bir arbede yaşanıyor."
ZABITA GÖREVİNİ YAPIYOR ANCAK 'ESNAF MAĞDUR EDİLİYOR' GİBİ HAVA ESTİRİLİYOR
Olaya şahit olan AK Parti Düzce İl Başkanı Hasan Şengüloğlu'nun beklemediği bir tepkiyle karşılaştığını aktararak devam eden Ünsal, şöyle devam etti:
"Arbede yaşandıktan sonra Hasan Şengüloğlu AK Parti il başkanı zabıtaya "Siz niye mukavemet gösteriyorsunuz, niye vatandaşa böyle yapıyorsunuz?" diye bir telkinde bulunuyor, rica ediyor, kızıyor. Neyse bilemiyoruz nasıl olduğunu. Zabıta da o sinirle diyor ki "Sen kimsin?" Hakikaten de tanımamış adamı, il başkanını. Zabıta sen de il başkanını tanımadan olur mu? Tanıtmamış kendini. O da o hırsla beraber Sayın Faruk Özlü’yü arıyor. Zabıta idari soruşturma adına görevden uzaklaştırılıyor. Şimdi bu alanda seyyar satıcı veya bu satış yasal mı, değil. Zabıta buna müdahale etmesi gerekiyor mu, gerekiyor. Peki zabıta müdahale ederken adam zaten oraya yasal olmadığını bilerek gelmiş. Şimdi vatandaş haksız, yani oradaki mal satacak olan adamın, seyyar satıcının bir haksızlığı var. Zabıta buraya hoş gelir gelmez adamın kafasına gözüne girmedi ki. "Buradan kaldır" dedi, kaldırırdın kaldırmazdın."
EN BÜYÜK SUÇ İL BAŞKANINI TANIMAMAK
Ünsal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir tantana yaşandı. Vatandaş da görüyor orada. Vatandaş da gördüğü zaman "Zabıta adama zulmediyor" diye bir hava oluşuyor. Mağduriyet gibi bir fotoğraf ortaya çıkıyor. Hepsinden en önemlisi il başkanını tanımıyormuş. Nasıl olur ya? İl başkanı tanınmaz mı? Zabıtanın en büyük suçlarından bir tanesi il başkanını tanıyamamak."
"ŞENGÜLOĞLU'NU TEBRİK EDİYORUM"
"Ben buradan tebrik ediyorum Hasan Şengüloğlu’nu." diyen Ünsal, şöyle devam etti: "Yani zabıtaya karşı belediye başkanını arayarak gereğini yaptırmış. Hakikaten tebrik ediyorum. O zabıta arkadaş da "Sen nasıl tanımazsın AK Parti il başkanını?" İşte toplumun geldiği yer burada. Ekonomik sıkıntılar var. Diyor ki büyükler, “Züğürtlük dürüstlüğü bozarmış.” Şimdi buraya gelen seyyar satıcı demek ki çok ihtiyacı var, ekonomik olarak sıkıntısı var. Burada satmak istiyor. Cuma günü millet çıktıktan sonra malzemesini, sebzesini satmak istiyor. Vatandaş da zaten o tablo karşısında bir tepki vermiş. Şengüloğlu da tanınması lazım. Zabıtanın en büyük suçu Şengüloğlu’nu tanımamak. İl başkanı tanınmaz mı? Tanınmazsa böyle görevden alınırsınız.
Netice itibariyle o zabıta oraya görevi için gitti. Tabii mutlaka bir tespit vardır. Güvenlik kamerası vardır. Buna benzer görüntüler vardır. Çok da hoş bir durum değil. Kimsenin ekmeğiyle oynamak da pek akıl karı değil. Şu anda zaten ekonomi noktasında insanlar müthiş bir bunalımdalar. Millet sigortalı iş arıyor, kavga etmek için."
"İNSANLARA FAYDALI OLURKEN ZULMETMEMELİ"
Cumayeri'nde pazarcı esnafının çektiği yer çilesine de değinen Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi zabıta pazar yeri dedik mi dedik. Şimdi biz bugün (30 Mayıs) Cumayeri’ne gittik öğle vaktinde oradaki esnafla, pazarcı esnafıyla mülaki olduk. Mustafa Koloğlu bunlara söz vermiş. Esnaflar da yeni pazar yeri yapılacak diye katkı sunmuş. 'Temmuz ayına kadar müsaade edin.' demiş. Ama öyle bir sokağa sokmuş ki esnafı nefes alacak hal yok. Yani esnaf orada o sıcakta o curcuna da vatandaş orada nasıl alışveriş yapacak? Esnaf orada nasıl satış yapacak? Ne kadar hijyen olacak? Böyle nezih bir yer yok mu bu memlekette? İnsanlara faydalı olmak güzel de faydalı olurken de insanlara zulmetmemek lazım. “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” diyor. Ama insanlara faydalı olmak için de o sokakta onların ne işi var Koloğlu? Yazık. Burada esnaf da oda başkanları da dertli. Ama mikrofona konuşan yok. Yani 'Zabıta veya belediye yaptırım yapar.' diye insanlarda, oradaki pazarcı esnafında bir korku var. Mikrofon olmazsa, kamera olmazsa anlatıyor pazarcılar odası da, esnaf da ama kameraya doğru oturduğun zaman anlat dediğin zaman "Yok benim işim bozulur" diyor. İnsanlar o kadar dertli ekonomiden.