Öne Çıkanlar Düzce benzin zammı Belediye Başkanı zam akaryakıt fiyatları

Bu haber kez okundu.

AKÇAKOCA DÖNÜŞÜ ÇİLE OLMASIN, HİZMET EZİYETE DÖNÜŞMESİN

Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün Uzunmustafa Mahallesi’nde düzenlediği mahalle toplantısı sırasında eski Konak Gazinosu'nun işletmecisi "Beşyüz" lakaplı Zekeriya Korkmaz ile arasında yaşanan tartışmayı yorumlayan Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, ikisi de Düzce sevdalısı olan memleketin kıymetli şahsiyetlerinin arasını bozmaya çalışan fitnecilere işaret etti. Özlü’nün de Korkmaz’ın da Düzce sevgisini kimsenin tartışamayacağını vurgulayan Ünsal, “Ama burada da şu var: Bir fitne var ortada. Hani siyah kalpli bir fitne. Bu fitneyi birisi ortaya koydu, gitti.” dedi. Bu tartışmanın Öncü’de gündem olması sonrası haberin altına yazılan samimiyet değil yalakalık kokan yorumlara da atıfta bulunan Ünsal, sırf Başkan Özlü’ye yaranmak için şakşakçılık yapanların bukalemun gibi ortama göre renk değiştirdiğini vurguladı. Ünsal, geride kalan hafta sonu D-655 kara yolu Boğaziçi kesiminde kara yollarının çalışması nedeniyle yaşanan dönüş çilesinin gerekli tedbirler adımları ile tekrarlanmaması gerektiğini vurguladı.

Uzunmustafa Mahallesi’nde 13’üncüsü düzenlenen “Vatandaş Soruyor, Başkan Cevaplıyor” mahalle programına, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ve eski siyasetçi Zekeriya Korkmaz arasında geçen diyalog damga vurmuştu. Kütüphane yatırımına teşekkür için kendisini ziyaret eden mahalleden bir kadının “Akşamları Konak Gazinosu çevresinde kadınlar rahatça yürüyemiyordu.” dediğini aktaran Özlü’ye söz alarak tepki gösteren Beşyüz lakaplı eski Konak Gazinosu işletmecisi Zekeriya Korkmaz, tansiyonu yüksek sözler sarf etmişti. Bu atışmayı ‘Yorumlu-yorum’ programında ele alan Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Özlü ve Korkmaz’ın memleket sevdasını kimsenin sorgulayamayacağının altını çizdi.

Ekran Görüntüsü 2025 07 19 130701 Removebg Preview (1)

DÜZCE’NİN İKİ DEĞERİ: ÖZLÜ VE KORKMAZ

Zekeriya Beşyüz’le Faruk Özlü’nün Düzce’nin değerli şahsiyetlerinden olduğuna işaret eden Ünsal, şöyle konuştu:

“Milli Görüş hareketinden sonra, Anavatan döneminde Zekeriya Beşyüz Düzce’de çok etkin, Bolu il başkanlığı yapmış, çok etkin noktalarda olmuş birisi. Bu memlekette siyasete girip de fakirleşen bir tek adamdır veya siyasete girip de fakirleşmeyip hiçbir şey elde etmeyen tek adamdır Zekeriya abi. Çok büyük imkânları vardı. Çok büyük fırsatları vardı. Ama hiçbir zaman bunlardan faydalanmadı. Siyasette etkin, yetkin, içtimai hâli olup da herhangi bir menfaat elde etmeden, kendine, çoluğuna çocuğuna bir imkân sağlamadan bugünlere gelmiş bir isim. Bunu bir kenara koyalım. Faruk Özlü; yıllardır Savunma Sanayi Müsteşarlığı yapmış, müsteşar yardımcılığı yapmış, milyar dolarlık projelere imza atmış, milletvekilliği yapmış, bakanlık yapmış, gelmiş Düzce’de belediye başkanlığı yapıyor. İkisinin Düzce sevgisini ben tartışmıyorum zaten. Ama burada da şu var: Bir fitne var ortada. Hani siyah kalpli bir fitne. Bu fitneyi birisi ortaya koydu, gitti. Tabii Faruk Bey’in de kendine göre iş dünyasında sıkıntıları vardır, Beşyüz’e karşı, Beşyüz’ün de var. Birisinin orada konağı var. Orada, o konak depremde zarar görmüş, yıkılması gerekiyordu. Yıkıldı. Beklentiler vardı, olmadı. Ama oraya bir “Sabiha Ulusoy Kütüphanesi” yapıldı. İnsanlar, gençler güzel eğitim alıyor. Kimse oraya bakmadı. Kimse orada değil. Ha, bundan sonra eğitime hizmet etsin. Bir de Çerkesler’in sürgün anıtı yapıldı oraya. Tarihe not düşüldü.”

SAMİMİYETSİZ ŞAKŞAKÇILAR!

Zaman zaman tansiyonun yükseldiği Uzunmustafa Mahalle Toplantısı’nın Öncü Haber’de yayınlanması sonrası altına gelen yorumları incelediğini belirten Ünsal,

“Birileri profillerini kitlemiş, veriyor ayarı. Beşyüz’e veren var, Faruk Bey’e veren var. Olumsuz eleştiri var. Birileri de belediyenin memuru veya belediyenin çalışanı. “Ben de bir şeyler yaptım.” demek için, bilinmek için, duyulmak için, seçim öncesi sonrası işe alınmış veya orada bir yerde tutunmak için. Efendim, ben onların bir kere yazdıklarının hiç nazarı itibara alınacak bir hâl olduğuna inanmıyorum. Çünkü amirini savunuyor. Amire şirin gözükmeye çalışıyor. Yarın amir değiştiği zaman onu tanımayacak zaten unutacak. “O öyle bir insan var mıydı? Allah Allah.” diyecekler. Bu işler böyle. Makam, mevki, yetki, etki varsa itibar var. Olmadı mı? “Allah Allah, neredeydi o adam?” Amir değişti mi? İtaat değişecek, imaret değişecek. Değişecek bunlar. Ben hakikaten orada yüreklice bir tartışmanın olduğuna şahit oldum, tanık oldum. Ve bu tantanalar bittikten sonra da oturuldu. Yarın daha da çok oturulur, konuşulur. Siyasette yani, devamlı dostluk olmaz, devamlı husumet yaşanmaz. Ortak bir nokta bulunur. Hani benim verdiğim bir örnek var: “Düğün evinin oynakçısı, cenaze evinin ağlakçısı” diye bir tabir var. Hani yevmiyelidir bunlar. Belediyede tutunmaya çalışan, hiçbir vasfı olmayacak kadar böyle hafif olanların, bu cenderede yorumlarla başkana şirin görünmek veya yer kapmak, yerinde olmak gibi buna benzer manevralarla durduğunu gördüm. Sayın Faruk Özlü; bu adamlara itibar etmeyiniz. Siz bilirsiniz de ama bunlar, itibar edilecek adam değil. Bir de profilini kilitleyip de Zekeriya Bey’e de ileri geri konuşanlar var. Bunlara da itibar edilmez.”

Asdad Removebg Preview (3)

“ÖZLÜ’NÜN DE KORKMAZ’IN DA ORTAK NOKTASI DÜZCE”

“İşin özünde şu var; bu iki insanın Düzce sevgisi tartışılmaz.” diyen Ünsal, fitne ve fücurat peşinde olanların suyu bulandırdığına şöyle parmak bastı:

“Hani karpuz misali, dışı yeşil, içi kırmızı, en kökü de simsiyah kalpli insanların fitne ve fücuratı giriyor. Bugün oradaki eksik şu: İletişim kopukluğu var. Ben, zaman içinde daha iyi, verimli şeyler olacağına inanıyorum ve düşünüyorum da ve görüyorum. En azından biliyorum. Çünkü Faruk Özlü, bu kadar karizmasına, bu kadar geçmişine rağmen, Düzce’de geldiği zaman, “Ne isterseniz sorun, her şeyi konuşalım.” diyecek kadar yüreğinde samimi bir şekilde ortaya koymuş. Zekeriya Bey de, oradaki bir kendini bilmez – diyelim artık – yani kendini bilmez birinin, kendini bildiğini göstererek, inandırarak nasıl inandırdıysa ortaya attığı, hani bir lüzumsuz biri bir kuyuya taş atar, kırk akıllı çıkaramaz hesabı. Böyle bir şey yaşandı. Ama iyi, bunlar güzel şeyler. Tartışılacak, konuşulacak. Ancak tartışılırken ve konuşulurken, karşılıklı saygı ve sevgi aşılmamalı. Ben buradan şu sonucu çıkarıyorum: Özlü’nün de Korkmaz’ın da ortak noktası Düzce. Düzce sevgileri hakikaten var. Her ikisinin de dünyalık baktığınız zaman siyasetten rant elde etmeyen özellikleri var. Çünkü hısımını işe koyacaksın, evladını işe koyacaksın, oradan ihale alacaksın, oradan arsa tahsisi yaptıracaksın, buradan şunu yapacaksın, buradan bunu elde edeceksin… Siyasette rant için bulunanlar var. Ama bu insanların ikisi de, bu siyasete gönlünü, memleketine olan sevgisini koymuş. Hizmet ediyorlar. Hizmet ettiler ve inşallah birlikte de hizmet ederler.”

518492331 30393631946947324 993096519678511334 N-1

“HAFTA SONLARI AKÇAKOCA’DAN DÖNÜŞ ÇİLE OLMASIN”

Tam deniz sezonunda Akçakoca yolunda kara yollarının başlattığı çalışma nedeniyle özellikle hafta sonları yaşanan dönüş çilesine de değinen Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, şu ifadeleri kullandı:

Burada bir şey var: Hizmet eziyete dönüşmesin. Evet, kara yolları bir hizmet ediyor. Belki mevsimi de bu, onu bilemiyoruz. Ancak yolun kenarından bir kanal açılıyor. Ufak bir kanal, boru kanalı, yolun ortasına da bir duba koyulmuş. Sabahın erken saatlerinde giderken baktık ki o dubalar, o kanalın üzerine, yolun kenarına alınmış. Daha önce yapılsaydı bu iş. Yani bir yol kenarında, yollarda yapılan hizmet bizim için yapılıyor. Eyvallah, tartışmıyoruz bunu. Ama doğru zaman, doğru yer, doğru strateji ve doğru öngörüyle insanlara eziyet verilmemeli. Çok eziyet çekti insanlar. İnşallah bu akşam veya yarın akşam bunlara dikkat edilir. Devletimiz zaten konuya hâkim. Özellikle hafta sonları dönüşlerde eğer bu böyle devam edecekse, en azından cumartesi ve pazar günleri, – yük taşıma araçları, kamyonlar, treyler – gece saat 00:00’a kadar, en az veya 23:00’e kadar bilemiyoruz, trafiğe çıkması engellenebilir, durdurulabilir. Hafta sonu Akçakoca’ya gidiş, Ereğli, Alaplı deniz olduğundan dolayı yol çok hareketli oluyor. Millete hizmet ederken eziyet etmeyelim ya. Bu millet güzel insanlarla dolu.”

PROGRAMIN DEVAMI İÇİN TIKLAYIN

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.