Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, saldırgan köpeklerin toplanması sırasında çekilen ve sosyal medyada yayılan bir görüntünün bu kadar Düzce ve ülke gündemini meşgul etmesinin yersizliğine parmak bastı. Özel idare personeli tarafından köpeklerin en olabilecek şekilde araca konduğunu vurgulayan Ünsal, kamu çalışanlarının bir anda hedef gösterilmesi üzerine sağlıklı bir inceleme için gerekli adımları atan Düzce Valisi Selçuk Aslan hakkında algı oluşturmaya çalışan sosyal medya trollerine sert çıktı. Düzce’de yaşanan başıboş köpek soruna vakıf olmayanların sosyal medyada devletin zirvesini etiketleyerek paylaşım yapmasına ses yükselten Ünsal, “Yani bu kadar seviyesiz bir eleştiri olmaz ya. Bir kere Düzce’nin valisi adam gibi adamdır. Hani diyor ya: “Lafa bakarım laf mı diye, söyleyene bakarım adam mı diye Hazreti Mevlana…” dedi. Ünsal ayrıca Çilimli’de ağır aksak ilerleyen kentsel dönüşüm projesi kapsamında ilçe sakinleri dört gözle cami yapılmasını beklerken, Kıbrıs’a tatile giden Başkan Yılmaz Yıldız’a “E sen ilçendeki cami meselesini çözmemişsin, Çilimli halkı cami beklerken sen Kıbrıs’ta cami meselesini mi çözmeye gittin ey Yılmaz Yıldız?” diye seslendi.
Yorumlu-yorum programında ilk olarak sokak köpekleri konusuna değinen Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, gizli çekilerek sosyal medyada yayılan köpek toplama çalışması sırasında algıların aksine hiçbir olumsuz bir durumun görülmediğini şöyle aktardı:
“BENİM HAKKIMIN, ÖZGÜRLÜĞÜMÜN BOZULDUĞU YERDE KÖPEĞİN HAKKI MI OLUR?”
“Görüntüde il özel idaresi ekipleri tarafından sokaklarda başıboş dolaşan, insanları huzursuz eden ama birilerini de çok ilgilendiren köpeklerin arabaya koyulması vardı. Neymiş? Köpeğin sırtından tutmuş, atmış. Bir anda kıyamet koptu. Nasıl yani? Eğilip de “Köpek bey, köpek hanım arabaya biner misiniz?” mi diyecek bu adam? Ne yapacak? Nasıl? Onu eleştiren adam gelsin, o köpeği tutsun, koysun o arabaya, eleştiriyorsa… Hayvan hakları, köpek hakları, şunun hakkı, bunun hakkı… Benim hakkımın, özgürlüğümün, huzurumun bozulduğu yerde köpeğin veya diğer hayvanların ne hakkı ya? Böyle bir hak var mı?”
“DÜZCE’NİN VALİSİ ADAM GİBİ ADAMDIR”
Söz konusu görüntüler üzerinden Düzce Valisi Selçuk Aslan’ın yıpratılmak istenmesine de büyük tepki gösteren Ünsal, sözlerine şöyle devam etti:
“Ya siz nerede yaşıyorsunuz? Düzce’de yaşıyor musunuz? Yok. O sokakta yaşıyor musunuz? O köpeğin o toplumdaki faydası veya zararı veya dengesi noktasında bir paylaşımınız, bir tecrübeniz var mı? Yok. Yani bu kadar seviyesiz bir eleştiri olmaz ya. Bir kere Düzce’nin valisi adam gibi adamdır. Hani diyor ya: “Lafa bakarım laf mı diye, söyleyene bakarım adam mı diye Hazreti Mevlana… Bunları zaten söyleyenlerin Düzce ile alakası yok. Artı Düzce ile alakası olsa, bunların, buradan bir toplumda yer edinmek, bir muhalefet üretmek veya devlete karşı ya da resmi kurumlara karşı muhatap alınabilmek için hiç ipe sapa gelmez, evde çocuğuna laf anlatamaz, karısına laf anlatamaz, kadınsa çocuğuna laf geçmez modeller veya hiç hayatta aile olmamış modeller rejon kesiyor.”
“DÜZCE’NİN HER YERİNDE VALİMİZİN DOKUNUŞU VAR, SAYIN VALİMİZDE MİLLETİN HAKKI VAR”
Düzce Valisi Selçuk Aslan’ın devletin aklını da milletin hakkını da bilen bir vali olduğunun altını çizen Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, sözlerine şöyle devam etti:
“Düzce valisiyle ilgili, ben hasbelkader birçok valiyi tanıdım. Devlet aklı olan, adam gibi adam. Anadolu’nun da çocuğu. Farklı farklı eleştiriler var. Yani çok hafif bunlar. Bakıyorum sosyal medyaya da bununla ilgili, medyamızdan da Sayın Valiye yapılan eleştirilerle ilgili ya da bunlarla ilgili laf söyleyen de yok. Bir devlet aklı var. Ben Sayın Vali’de bu devlet aklını gördüm. Bir millet hakkı var, Ben Sayın Vali’de milletin hakkını gördüm. Sayın Vali hakikaten bu memlekete yarın güzel hizmetlerde bulunacak bir isim. Kaldı ki kadife eldiven içinde çelik bilek; bizim devletimizin özündeki ruhu yansıtan bir makam sahibi. O makama güç de veriyor, o makamla asaletleniyor, Düzceli’ye de hizmet ediyor. Bir paylaşımında veya bir sosyal meselelerde Sayın Vali her yerde var.”
“İLÇE HALKI CAMİ BEKLİYOR, SEN KIBRIS’A CAMİ MESELESİNİ Mİ ÇÖZMEYE GİTTİN EY YILMAZ YILDIZ?”
Ardından sözü Çilimli halkı cami beklerken süreci hızlandırmak için harekete geçmek yerine kendisine Kıbrıs tatili armağan eden Çilimli Belediye Başkanı Yılmaz Yıldız’a getiren Ünsal, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Çilimli’nin Belediye Başkanı, Osman Bey diye bir arkadaş var Öğretim görevlisi, danışmanlık da yapıyormuş. Neyse daha yanlarında kim var onu bilmiyorum. Üç günlük izin almış, gitmiş. Belediyede bir vekalet bırakmış. Gider mi? Gider. Şimdi bize bu konu geldi. İlçesindeki cami sorununu çözemeyen başkan Kıbrıs’a tatile gidiyor. Ya Kıbrıs’ta muhafazakâr otel var mı? Yok. Alkolsüz otel? O da yok. Kumar olmayan otel? O da yok. E sen ilçendeki cami meselesini çözmemişsin, Çilimli halkı cami beklerken sen Kıbrıs’a cami meselesini mi çözmeye gittin ey Yılmaz Yıldız? Bir kere nasıl gittin? Neyle gittin? Belediyenin parasıyla mı gittin? Kendi paranla mı gittin? Neyle gittin? Ayrı. Orada yiyeceksin, içeceksin, belki bilemiyoruz artık kataloglara bakarsın ne edersin. Kıbrıs’ta ha belki de Peygamber Efendimizin halasını ziyarete gitmiştir. Ama o da Kıbrıs Rum kesiminde. Ama orada Kıbrıs’ta şehit olan sahabelerden var, belki oraya gitmiştir. Haksızlık yapmayalım. Belki onlardan ilham alıp da cami meselesini çözecektir, onu da bilmiyorum. Ama ama çok dikkat çekti. ‘İlçendeki cami meselesini çözmek için Kıbrıs’a mı gittin ey Yılmaz Yıldız?’ diyor adam, yazmış bize. Biz de bunu vatandaşın diline tercüman alıyoruz. Yani “gelin başı bağlayamayan kendi başını bağlarmış” hesabı, bu memlekette yok Anıtlar Kurulu, yok oraya takılmış, buraya takılmış. Millet cami bekliyor, millet ibadette, başkan sefahatte, hem de Kıbrıs’ta. Hani dersin ki biraz daha bu manevi iklime uygun olan bir yere gider de, hadi anlarsın. Tabii vardır bir açıklaması. Ha buna bir de kılıf bulursun. “Belediyeler Birliği’nin toplantısına gidiyoruz” dersin. Kılıf da böyle olur. Ama bu kılıfın içinde de bu durmaz.”