Öne Çıkanlar motorin benzin fiyatları Saydam Yemek arıtma Belediye Başkanı

Bu haber kez okundu.

“EĞİTİM SİSTEMİ OLMAZSA, EĞİTİLEN TOPLUMUN UŞAĞI OLURUZ”

Avrupa’nın gençleri okul ya da üniversite değil meslek odaklı yetiştirdiğinin altını çizen Ünsal, “Türk gençliği eğitilemiyor. 12 yıllık mecburi eğitimden dolayı mavi yakalı, endüstride, ekonomide çalışacak insan; bilinçli tarımda çalışacak insan; bilinçli meslek sektörlerinde çalışacak insan var mı? Yok. Çırak bulabiliyor muyuz? Bulamıyoruz.” dedi.

Yıllardır her gelen bakanın kendi tercihleri ile şekillenen ve adeta yap-boz tahtasına dönen eğitim sisteminde sil baştan bir düzenleme yapılması gerektiği artık yüksek sesli olarak dile getiriliyor.

Öncü TV ve 100.2 Radyo Öncü ortak yayınında geniş kitlelere ulaşan ‘Yorumlu-yorum’ programında, gençlerin zorunlu 12 yıllık eğitim ve sonrasında gereklilik gibi üniversiteyi kazanmaya programlanması yüzünden birçok mesleğin yetişmiş eleman ihtiyacı olduğuna değinen Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Türk eğitim sisteminde derin yara açtığını savunduğu bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiğini belirtti. Ünsal, Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği Başkanı ve aynı zamanda Düzce’de eğitime sonsuz desteği ile gönülleri fetheden başarılı iş insanı Burhan Özdemir’in önerisine kulak verilmesi gerektiğini ise şöyle anlattı:

“12 YILLIK MECBURİ EĞİTİMDEN DOLAYI TÜRK GENÇLİĞİ EĞİTİLEMİYOR”

“Sanayide usta düşüyor, çırak düşüyor. İnşaattaki birçok sektördeki çırak-usta ilişkisi, ahilik düzeni bozulmak üzere. Bu Milli Eğitim’in 12 yıllık mecburi eğitim hakkında MÜSİAD Genel Başkanı, Düzceli hemşehrimiz Sayın Burhan Özdemir dedi ki, ‘Bu gözden geçirilmeli. Kesintisiz olmamalı. Yani liselerin mecburi olmaktan çıkması lazım.’ Bugün sanayide, kuaförde, inşaatta, üreten, üretim kısmında, mavi yakalı olarak sanayide özellikle usta-çırak ilişkisinden yetişen nesil bitiyor, bitti. Lise bitmiş, 18 yaşına gelmiş çocuk sanayiye git gitmez, “ağaç yaşken bükülür” derler büyükler. İki tane başında “milli” olan devlet kurumumuz var. Birisi Milli Savunma, birisi Milli Eğitim. Türk gençliği eğitilemiyor. Evet, buradan bu sonuç çıkıyor. Yönlendirilemiyor. Ve bu nasıl olacak? Efendim sen ne kadar biliyorsun? Ben bilmem. Bunun talim terbiye kurulları, ilim adamları, heyeti, bilim adamları, profesörleri, doçentleri var. Ben sonuca bakarım. Mavi yakalı… Endüstride, ekonomide çalışacak insan; bilinçli tarımda çalışacak olan insan; bilinçli meslek sektörlerinde çalışacak insan var mı? Yok. Çırak bulabiliyor muyuz? Bulamıyoruz. Niye? Bu 12 yıllık mecburi eğitimden dolayı.”

“BU EĞİTİM SİSTEMİNDE ÜLKE SINIFTA KALDI”

“Biz ilimde, bilimde, teknolojide, gelişmişlikte bir türlü kendimizi, kabuğumuzu kıramıyoruz.” diyen Ünsal, sözlerine şöyle devam etti:

“Almanya’daki, Fransa’daki, İngiltere’deki veya dünyanın gelişmiş ülkelerindeki çocukların DNA molekülleri, kanlarındaki, beyinlerindeki kanlar bizim çocuklarımızdan daha mı farklı? Aynı. Ama eğitiliyor. ‘Avrupa’da şu güzel, bu güzel, yere çöp atmazlar, doğru insanlar.’ E bizde? E bizde efendim hırsızlık var, arsızlık var, uğursuzluk var. E bizim kültürümüze baktığımızda, Fatih Sultan Mehmet Han döneminde İstanbul’da sadaka verilecek yer bulamamış da sadaka ağaçları varmış, canı isteyen buradan alsın diye… Bu kadar asil, bu kadar doğru bir millet nasıl böyle arsız, huysuz, güvensiz, güvenilmez hâle geldi? İşte bu eğitim sisteminden. Bu eğitim sisteminde ülke sınıfta kaldı. Yeniden yapılanması lazım. Eğitim sisteminin, Millî Eğitim sisteminin temelden tavana, gerçekten bu milletin kültürüyle, inancıyla, değerleriyle ama dünyadaki de dengelerle… Yani sadece millî ve manevî duyguların ön plana çıktığı bir eğitim sistemi de değil; ilmiyle, bilimiyle, teknolojisiyle ama örf ve adet, geleneklere uygun… Bizim bu otantik kültür dediğimiz Ortadoğu’nun ve Türkiye’nin, Asya’nın, Avrupa’nın ortasındayız ya biz. Tam ortadayız, Asya’da da Avrupa’da da kıtası olan, toprağı olan tek ülkeyiz.”

“EĞİTİM SİSTEMİ OLMAZSA BİZ NE OLURUZ, EĞİTİLEN TOPLUMUN UŞAĞI OLURUZ”

Eğitim sistemine yönelik Burhan Özdemir’in işaret ettiği 12 yıllık kesintisiz eğitim yerine liselerin mecburi olmaktan çıkarılması önerisinin son derece doğru olduğunu vurgulayan Ünsal, 4+4+4 sisteminin kendi penceresinden zararlarını şu şekilde dile getirdi:

“12 yıllık eğitim sistemi de hakikaten Türk eğitim sistemini gerçekten çökertti. Birçok konuda çökertti. Yani 18 yaşındaki adama herhangi bir yönlendirme yapamıyorsunuz ama ortaokuldan sonra her türlü yönlendirme yapılıyor. Burada ben özellikle Burhan Özdem’i, MÜSİAD Genel Başkanı’nı tebrik ediyorum. Ondan sonra Milli Eğitim Bakanımız da bu konuyla ilgili bir çalışma yaptı. Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu da ilim insanı olarak, bilim insanı olarak bu konuda bir değerlendirme yaptı. Bir şeyler olması lazım. Milli Eğitim, Milli Eğitim, Milli Eğitim…  Millî, yerli ama dünya dengeleriyle örtüşen bir sistem… İlim adamları, talim terbiye kurulu, siyaset, bürokrasi, bilim… Neyse, bir araya gelip bunu kurtarsınlar.  İşte gelecek nesilde bu coğrafyada, bizim neslimizin daha güçlü yaşaması, yaşam kalitesinde toprağına vâkıf olması, hâkim olması adına ne yapılması lazım? Millî Eğitim sisteminin acilen elden geçmesi lazım. Yoksa bu topraklarda, bu diyarlarda üretmeden, bilinçli olmadan, çalışma olmadan; insanların kabiliyetlerine, insanların becerilerine, insanların akıllarına göre bir yönlendirme yapılmayan eğitim sistemi olmazsa biz ne oluruz? Eğitilen toplumun uşağı oluruz.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.