Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu “Kitabın Ortasından” programına Yeniden Refah Partisi’nden istifa eden Düzce Belediye Meclis Üyesi Mehmet Ali Çelik damga vurdu. Gerek Öncü TV ekranları, gerek 100.2 Radyo Öncü, Radyo Öğüt ve Radyo Özgür ortak yayını ile radyoları başından, gerekse sosyal medya platformlarından geniş kitlelere ulaşan Kitabın ortasından programı, izlenme ve dinlenme rekorları kırdı.
“İnsanız; şaşarız – beşeriz düz durabilmek için mücadele edeceğiz”
Programda, 2024 yılında yapılan yerel seçimlerde yüzde 30 oy alarak Düzce’de ikinci parti olan Yeniden Refah Partisi’nden istifa etmesi ile ilgili Sadullah Ünsal’ın sorularını yanıtlayan Mehmet Ali Çelik, ‘Başka bir partiye geçecek misiniz?’ sorusuna ise “Bizler yıllarca davamıza hizmet ettik, Düzce’miz için mücadele ettik. Bizler hayatımız boyunca, yaşantımız boyunca doğruyu, halkın gerçeklerini ortaya koymaya, doğru bulduğumuzu anlatmaya çalıştık. O nokta da ki sıkıntılardan dolayı böyle bir şey yaşadık. Biz bu noktada aldığımız karar da şu anda o parti, bu parti değil, bağımsız bir şekilde Düzcemiz’e hizmet için buradayız diyoruz. Ama şunu da üzerine eklemek istiyorum; hiçbir zaman hayatta kati konuşmamak lazım. İnsanız, şaşarız, beşeriz ama düz durabilmek için mücadele edeceğiz” diyerek cevap verdi.
“Teşkilatta parasal nedenler oldu. Biz eski il başkanı ile ilgili genel merkeze gittiğimizde içeri alınmadık”
“İstifamın detayları çok fazla” diyerek sözlerine devam eden Çelik, istifasının nedenleri arasında parti içinde yaşanan parasal konular geldiğinin altını çizdi. Eski il Başkanı Musa Peltek ile ilgili yaşanan sıkıntıları genel merkeze bildirmek üzere gittiklerinde içeri alınmak istenmediklerini ve partili bir yetkilinin kendilerine ‘Siz genel merkeze parmak sallayamazsınız’ dediğini öne süren Çelik, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Şimdi biz önce ‘ahlak ve maneviyat’ dedik. ‘Doğruya doğru, yanlışa yanlış’ dedik. Bizler Allah rızası için, halka hizmet için çalışan insanlarız. Maalesef geçmişte, partiye girdiğim iz ve çalışmaya başladığımız süreçte, geçmiş il başkanımızın sıkıntılı halleri, problemli nedenleri ile teşkilatta, genel merkez tarafından 30 kişi istifa ettirildi. Bu istifalar seçim sonrasında oldu. Biz bunu hiç kamuoyuna açıklamadık, kendi aramızda konuştuk. Bunlarla alakalı delilleri ile ispatlarıyla, sayın il başkanı arkadaşımızın yaptığı yanlışları söylemek üzere 38 kişilik bir ekiple genel merkeze gittik. Biz genel merkeze gittiğimizde, içinde Belediye Meclis Üyesi arkadaşlarımızın da olduğu bir heyetle biz kapıdan içeri alınmadık. Bakın ben o teşkilata, rahmetli Erbakan Hocamın da olduğu dönemde de farklı dönemlerde de birçok kez gittim. Yıllarca o teşkilatta oturduk ve kalktık. Ama biz kapıya gittiğimizde genç bir arkadaşımız dedi ki, ‘randevusuz geldiniz, biz sizi içeriye alamayız.’ Bakın içlerinde belediye meclis üyelerinin bulunduğu partilileri, partiye almayacaklardı. Cuma saatiydi iyi hatırlıyordum, bayan arkadaşlar dışarıda oturuyordu ve bizi içeri aldılar. İçeri girip hataları söylediğimiz de ortada bir yanlış olduğunu, ortada parasal hataların olduğunu, bu konuda 1 kuruşun değil, 1 liranın bile hesabının sorulması gerektiğini, insanların 3 kuruşunu, 5 kuruşunu biriktirdiğini, bu partiye Allah rızası için verdiklerini, bu paraları da birisi tarafından bu şekilde kullanılmasının teşkilattı üzdüğünü söylediğimizde, ‘Siz genel merkeze parmak sallayamazsınız’ dediğinde teşkilat başkanım, ‘İşinize gelmiyorsa, bırakın gidin’ dendiğinde, teşkilat başkanım ‘İşinize gelmiyorsa bırakın gidin’ dedi. Biz yine iyi niyetli bekleyin düzelir dedik ve bekledik. Düzce’ye geldiğimiz de teşkilattan atılan, teşkilattan yönetimi feshedilen arkadaşlarla birlikte hareket ettik. Uzunca bir süre böyle devam etti ve tekrar bir süreç gelişti.”
“Bir arkadaşımız partinin hesabındaki parayı kendi hesabına attı”
Partili bir kişinin parti hesabındaki parayı kendi şahsi hesabına gönderdiğini öne süren Çelik, şu ifadelere yer verdi:
“Ben Belediye Meclis Üyelerimiz ve diğer arkadaşlarımızla yaptığımız istişarelerde ben zaten istifa kararını almıştım. Ben bugüne kadar, Milli Görüş Teşkilatlarında böyle bir şey görmedim. Örnek veriyorum; parti hesaplarından bir arkadaşımızın parayı kendi hesabına atıp, parayı kullanması gibi kimseye haber vermeden. Ben burada isim vermek istemiyorum, bunlar hukuki konular. Veya bir kardeşimizin, partide bir arkadaşımızın borcunun ödenmesi için verdiği parayı kendisi alıp, daha sonra o parayı geri vermemesi ve o parayı unutturması. Daha sonra, Yığılca’da bir kardeşimizin İl Genel Meclisi’nde sıralamaya girmesi için ekstra el altından para vermesi gibi. Biz bunlar seçim sonrasında öğrendik. Buna bezer parasal konularla alakalı, biz bunların düzeltilmesi için il yönetimi ile yapılan istişarelerde bu işin çözülmediği için bu konu bize yansıdı. Sonra il sorumlusuna, bölge sorumlusuna ve genel merkeze yansıtılmasına rağmen bu konulara çözüm bulunmamasına karşılık bende vicdanen istifa ettim. Bakın benim çocuğum üniversitede okuyor, ben cebimdeki paranın 10 bin lirasını partiye vermişim. Ben bunu Allah rızası için yaptım. Ben bu paranın sorgulanması gerektiğini düşündüğüm için, biz genel merkezde ‘siz bunu sorgulayamazsınız’ tepkisiyle karşı karşıya kaldık.”
“Ben Faruk Özlü’yü eleştirirken, kendi partimde yaşanan sıkıntılar vicdanıma dokundu”
Kendisinin yıllardır Milli Görüşe hizmet ettiğini ve o ahlakla yetiştiğini anlatan Çelik, “Biz belediye meclisinde, bazı şeyleri sorgularken, Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’yü eleştirirken, kendi partimde bu sıkıntıların yaşanması, benim vicdanıma dokunuyor. Ben doğruyu söylemekle mükellefim… Bir tarafta başkalarını eleştireceksin, kendi içindeki hataları da söyleyince böyle yaftalanacaksın. Sonra ne diyecekler? Disiplini bozuyormuşum, insanları telefonla arayarak istifaya davet ediyormuşum. Allah da şahittir bir kişi de çıksın desin ki ‘Mehmet Ali Çelik beni aradı, istifa ettim.’ Milli Görüşün aklı vardır, fıtratı vardır, felsefesi vardır, ahlakı vardır. Birisi bir davaya inanıyorsa, o davada yürüyorsa, istifa edip etmeyeceğine kendisi karar verir. Biz kimseye istifa et diyemeyiz” diye konuştu.
“Mehmet Ali Çelik partideki yanlışlar yüzüne istifa etti”
Eski İl Başkanı Musa Peltek’in yaptığı yanlışlara itiraz ettikleri için 23 kişinin görevden alındığını dile getiren Çelik, Peltek’in Yeniden Refah Partisi’nin Aksaray İl Sorumlusu yapılmasının bardağı taşıran son damla olduğunu vurgulayarak, “Biz önceki il başkanının yaptıklarına itiraz ettik. Onun sonrasında il yönetimindeki yaklaşık 23 kişilik ekibi görevden aldı. Daha sonrasında biz il ve ilçe yönetimindeki arkadaşlarla bir araya gelip, bu problemi çözmek için genel merkeze gittik. Hatta orada eleştiren iki kardeşimizi ‘Genel Merkezden içeriye almayız’ dediler. Biz bunları yaşadık, ben bunları anlatmayacaktım, ama anlatmam gerekiyor, benim vicdanımı rahatlatmam gerekiyor. Herkes diyor ki, ‘Mehmet Ali Çelik neden istifa etti. Mehmet Ali Çelik bu yanlışlar için istifa etti. İl Başkanı değişti, ama yeni gelen arkadaş görevi aldıktan sonra, önceki il başkanı bugün Aksaray ilinin il sorumlusu olarak atandı. İl sorumlusu, o ilin genel merkezle arasında köprü vazifesi yapan bir arkadaş. Düzce’nin de bir il sorumlusu var” şeklinde konuştu.
“Şimdiki il yönetimi benim ön planda olmamı ve konuşmamı istemedi”
Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Mehmet Kütükoğlu ve yönetiminin kendisinin çok fazla ön plana çıkmasını ve belediye ile ilgili açıklamalar yapmamasını istediğini iler süren Çelik, bu konun da istifasında büyük rol oynadığını kaydetti.
Çelik, “Bakın ben Yeniden Refah Partisi’nin Düzce Belediye Meclisi Grup Başkan Vekilliğini yürüttüğüm süreçte, meclis üyesi arkadaşlarımızla çalışmalar yaptık. Bu çalışmalar nezdinde birçok şeyi ortaya koyduk ve yanlışı ve doğruyu ortaya koymak için çalışmalar yürüttük. İl Başkanımız atandıktan ve bir süre çalıştıktan sonra bize şöyle bir şey söylendi; ‘Siz artık hep ön plana çıkıyorsunuz, konuşuyorsunuz, bundan sonra konuşmayacaksınız. Biz bu şekilde karar aldık.’ Ben de dedim ki, ‘Başkanımızın olduğu yerde biz konuşmayacağız. Biz zaten konuşmak gerektiği yerde zaten konuşacağız. Maalesef bir noktada bir rahatsızlıktan dolayı susturulmak istendik. Belediyenin eksikliklerini, gördüğümüz yanlışları konuşmak istediğimiz anda, susmamız talep edildi. Bizim belediyenin sahada gördüğümüz eksikliklerini sosyal medyada paylaşmamızdan doğal bir şey yok. Geçmişte bunları, önceki il başkanı ile aramızda köprüleri attığımız için konuşmuyorduk. Fakat yeni il başkanımız göreve geldiğinde ‘siz bunları konuşamazsınız, bundan sonra il başkanımız konuşacak siz konuşamazsınız’ dediler bize il başkanının da olduğu bir ortamda. Biz bu dava için ömrümüzü adadık. 13-14 yaşından beri bu teşkilatlarda çalışmaya başladık, yaşımız 50’ye yaklaştı biz hala bu davayı anlatmak için mücadele ettik. Eğer doğruyu söylemek hataysa, kimse bu yüzden bizi istemiyorsa, kimse bizi burada tutmasın” ifadelerini kullandı.
“Partinin parasının şahsi hesaplara aktarılması ahlak ve maneviyata uymaz”
“Ahlak ve maneviyatın olmadığı şey, milletin evinden, çocuğundan, azığından arttırıp, teşkilat çalışması olarak partiye verdiği paraların bireysel olarak kimseye haber verilmeden kullanılması, bu ahlak ve maneviyata uymaz” diyen Çelik, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Gerçekten Düzce’nin problemlerini kendi şahsi çıkarlarını hiç gözetmeden birçok baskıya rağmen anlatmaya çalışan bir insana sırf ‘ sen çok ön plana çıkıyorsun, sen çok konuşuyorsun’ gibi ithamlarla konuşmayacaksın diyerek susturulmaya çalışılması, aslında insanın bireysel olarak burada halkın doğrularını ve yanlışlarını değil de kendi istediğini anlatmak için ortaya koyduğu bir iradedir. Mesela Yığılca’da bir İGM üyesi adayından, partiye verilen para dışında 50 bin TL para alınmış. Biz bunların hiç birisini gerçekten bilmiyorduk. Seçim sonrasında, parti hesabındaki hesaplarda bireysel olarak arkadaşımızın hesaba para aktarma konusu kendi parti teşkilatı içinde gündeme gelmiş, arkadaş bu parayı yatıracağım demiş ve yatırmamış. Bu yatırmadığı paranın hesabı sorulduğunda olay farklı yerlere gitmiş. Biz bunu sorguladığımız için de arkadaşlar bununla ilgili bir araştırma yapmış. Yani bu olayları bilen kardeşimiz bu işi sorguladığında diğer olayları seçimden sonra duyduk. Biz Düzce Belediyesinin sorunlarını konuşurken, bir arkadaşın il başkanın yanında bize susun demesi ve il başkanının buna tepki göstermemesi, bundan daha büyük bir sorun olamaz.”
Yerel seçimlerde Yeniden Refah Partisi’nden Düzce Belediye Başkan Adayı olan türkücü Davut Güloğlu’na “Düzce’de birlikte yürüyelim” şeklinde mesaj attığına dair gelen bir soruyu yanıtlayan Çelik, “Ben Davut Güloğlu’na ‘Yeni il başkanı seçiliyor, buna müdahale etmeyin’ diye mesaj attım. Bu mesajda hala duruyor ben de. Arkadaşlar şunu yanlış biliyor; Düzce’ye dışarıdan müdahale ediliyor. Yani Genel Merkez’den Düzce yönetilmek isteniyor” açıklamalarında bulundu.
Programın tamamı için:
Haber: Savaş ARI