Bu haber kez okundu.

Kurtuluş Savaşı'nın fiili başlangıcı olarak kabul edilen 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal'in Bandırma Vapuru ile yaptığı yolculuk sonrası Samsun'a ulaştığı 19 Mayıs 1919 tarihinin önemini ve geçmiş Türk devletlerinin dünyaya hükmeden yükselişini ‘Yorumlu-yorum’ programında anlatan Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, 19 Mayıs’ı “Bu memleketi kurtarma adına çıkılan yolun yıl dönümü.” olarak tanımladı.

“BU DEVLETİN İÇTEN VE DIŞTAN İHANETİ, HAİNİ BİTMEDİ”

Türk devletlerinin geçmişinin MÖ 209 - MÖ 174 arasında hüküm süren Asya Hun İmparatorluğu’nun Türk-Hun hükümdarı Metehan’a dayandığını belirten Ünsal, şöyle devam etti:

“Türk devletleri atamız Metehan'dan geliyor. Bizim atamız Metehan, bildiğimiz Türk de zaten Yafes – Nuh Aleyhisselam’ın oğlu – Yafes’in oğlu Yafes var, Nuh Aleyhisselam'ın oğlu, onun oğlu Türk diye bir soydan geliyoruz biz. Türk tarihinde, Türkler'in kurduğu devlet ilk yüzyılda dünyada 1’inci, 2’nci, 3’üncü veya 4’üncü sırada olmuş dünya dengesinde. Ama biz Türkiye Cumhuriyeti olarak bu geleneğe uyamamışız. Herkes bir şey söyler ama aklıselim olan, dengeleri bilen insanlar, Gazi Mustafa Kemal’in kendi eceliyle ölmediği noktasında çok kuvvetli deliller var. Memleket öyle bir halde kurulmuş, ancak ilk 1, 2, 3, 4, 5 olamamışız 100 yılda. Bunun sebepleri niye? Bunun sebepleri var. Bir dünya bir başkent belirlese İstanbul’u belirler. Asya ile Avrupa'nın tam noktasında, dünyanın en hassas yerinde ve hepsinden önemlisi hilafetin bulunduğu bir ülke. Hilafetin bir devamı. Devletimizin, Metehan dedemizin, atamızın kurduğu nizamdaki dengeler, Mustafa Kemal ve etrafındakileri devleti kurmakla görevlendirdiler. Ancak bu devletin içten ve dıştan ihaneti, haini bitmedi. Onun için işte 1, 2, 3, 4 olamadık. İnşallah oluruz. Yani 100. yılda olamadık ama 106. yıl geldi. Bu 19 Mayıs’lar, her böyle milletin dirilişinin olduğu günler bize bir ufuk açar, bir vizyon açar, bir heyecan açar, bir umut açar inşallah.”

“İBRİKÇİBAŞI MANTIĞI İLK 1, 2, 3, 4'E GİRMEMİZDE EN BÜYÜK ENGEL”

Türkiye’nin “ibrikçibaşı” zihniyeti yüzünden hak ettiği büyümeye ulaşamadığını aktaran Ünsal, şöyle devam etti:

“Şimdi Osmanlı döneminde, eskiden su yok evlerde, camilerde de yok. İnsanlar gelecek, tuvalet ihtiyacını görecek, abdestini alacak. Bunların da organize edilmesi lazım. Bir tane ibrikçi başı tayin ederlermiş. Bir ibrikçibaşı tayin etmişler. O dönemde de yetkili, etkili, amir, memur, bizzat abdesthaneye girecek. İbrikçi başı diyormuş ki ona: "Sen bu ibrikten alma, şu ibrikten al." 1, 2, 3 derken... Ya adam sıradan bir adam değil. Demiş ki: "Ya sen niye benim ikide bir hangi ibrikten abdest alacağıma, tuvalete gireceğime karar veriyorsun?" İbrikçibaşı demiş "Benim ibrikçibaşı olduğum nereden belli olacak ya?" Şimdi ibrikçibaşı kafası, ibrikçibaşı mantığı, ibrikçibaşı hali maalesef, maalesef bizim kalkınmamızda, büyümemizde ilk 1, 2, 3, 4'e girmemizde en büyük etken.”

EĞİTİM SİSTEMİ ELEŞTİRİSİ: HER GELEN BAKAN BİR ŞEY DEĞİŞTİRİYOR

“Biz ilkokulda, orta öğretimde, lisede eğitilirken ezberci, ideallerden uzak, eğitilirmiş gibi eğitiyoruz.” diyerek eğitim sistemindeki sorunlara da parmak basan Ünsal, son olarak şu ifadeleri kullandı:  

“Maalesef bizim neslimiz, bizim eğitim sistemimiz, işte bir İngiltere'de, bir Fransa’da veya dünyanın gelişmiş ülkelerinde verilen eğitimle yarış edemeyecek boyutta. Her gelen bakan, her gelen yetkili bir şey alıyor, getiriyor, değişiyor. Ya iki tane bizim milli olan bakanlığımız var: biri Milli Savunma Bakanlığı, biri de Milli Eğitim Bakanlığı. Bu gelişmiş ülkelerdeki eğitim sistemindeki yetişen çocukların DNA’ları, formülleri, formasyonları, ailesi bizden üstün özellikler mi taşıyor biyolojik olarak? Yok. İşte bir milleti eğitirken 19 Mayıs ruhuyla, 1453 ruhuyla, 30 Ağustos ruhuyla ve bunun da bir ideal olduğunu, dünyaya gelmenin bir sebep ama dünyada bulunmanın bir ideal olduğunu anlatamazsak, eğitimin de, ilmin de, bilimin de, teknoloji de, ecdadımızın, atalarımızın 100 yılda geldiği dünyadaki güç noktasına ne zaman geleceğimiz belli değil. İbrikçibaşı zihniyetinden kurtulmamız lazım.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.