İsrail zulmüne karşı Filistin halkının yanında olduğumuzu her platformda göstermemiz gerektiğini bu önceki programında vurgulayan Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Filistin atkısı ile yayınlara çıkarak, Gazze’deki soykırıma dikkat çekmeye devam ediyor.
“İL BAŞKANI ŞENGÜLOĞLU VE MUHAMMET ERZURUM ÇÖZÜM ADINA BİR ADIM ATIYOR”
6 Eylül Pazartesi günü Öncü TV ve 100.2 Radyo Öncü ortak yayınıyla geniş kitlere ulaşan programında Yığılca’daki çimento fabrikasını ve Yığılca Belediye Başkanı Selami Savaş tarafından satın alınan yanı başındaki araziyi daha detaylı şekilde konuşan Ünsal, şunları söyledi:
“Yığılca’daki fabrikadan bahsetmiştik. Şimdi işin öyle enteresan boyutları var ki; bu fabrika belediyenin mücavir alanındaydı ama her ne oluyorsa oluyor, o dönemin Belediye Başkanı Muzaffer Yiğit’i kontrol etmek mi diyelim, acizlik mi diyelim, bunun elinden mücavir alandan çıkıyor, il özel idaresine gidiyor. Bugünlerde de yangın raporu gündemde. Şimdi burada belediye başkanı AK Partili. Meselede aslında buradan kaynaklanıyor. AK Partili belediye başkanı bu işi Çevre, Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a kadar taşıyor. ‘Bu mesele Düzce’de çözülsün.’ diye bir irade ortaya koyuluyor vali üzerinden. Geçtiğimiz günlerde AK Parti İl Başkanı Hasan Şengüloğlu ve Düzce’deki Kızılay binasını 70 milyon gibi bir rakama alan iş insanı Muhammet Erzurum ile beraber firma yetkilileri ile çözüm üretmeye gidiliyor. Şimdi arabulucu olarak giden İl Başkanı Şengüloğlu ve Muhammet Erzurum çözüm adına bir adım atıyorlar ve “Bu fabrikanın olduğu yeri siz alın.” diyorlar. Araziyi zaten fabrika talep ettiği için ihaleye çıkıyor Çevre İl Müdürlüğü tarafından. Şimdi fabrika, Marmara Çimento veya Gündoğdu iştiraki bu yerin ihalesine girmiyor; Selami giriyor. Girmiyor ki fiyat düşsün. Selami de burayı alıyor, kendi parasıyla. Niye alıyor, bilmiyoruz; tabii mutlaka bir doğrusu vardır.”
“Şimdi iş çıkmaza girdi.” diyen Ünsal, şöyle devam etti: “Yığılca Belediyesi yangın raporu verecek mi, vermeyecek mi? Kanunda yasal olarak diyor ki; yerel idarelerdedir yangın raporu vermek veya vermemek. Benim anladığım şey şu; fabrika yönetimi ile Selami Savaş herhalde restleşti. Ondan sonra herkes bir inat ediyor. Bu inatla Yığılca’yı ve Düzce’yi heba etmeyelim. İnatla murat alınmaz. Bir gerçek var ki “Selami Savaş yalnız mı bırakıldı?” sorusu gündeme geliyor. Bu çok önemli. Neyin mücadelesini veriyor? Yığılca’nın mücadelesini veriyor. Yığılca halkına bir şey elde etmek için uğraşıyor. Birisi gelmiş, her yer toz duman; taşımacılık işi nedeniyle Yığılca’nın içinden geçiyor. Müeyyide yok, adam çok rahat hareket ediyor. Yukarıda çok güçlüymüş. Yığılca belediye başkanını yalnız bırakmayalım; ben onun derdindeyim. E sen bunu niye gündeme getiriyorsun diyorlar. Ben bunu gündeme getirmiyorum; İl Başkanı, “Gidin, aynı paraya alın” diyor; o getiriyor gündeme. O da diyor ki bizim zaten ihtiyacımız yok bu araziye.”
“MEMLEKETE VERDİĞİN KÜLFET KADAR KAZANDIĞIN NİMETİN ZEKÂTINI VERSEN BİZE LAF DÜŞMEYECEK”
Düzce’de yatırımı bulunan büyük firmaların, sosyal açıdan şehre desteğini de göstermesi gerektiğini vurgulayan Ünsal, son olarak şunları kaydetti:
“Gerçekten Düzce yabancılaşıyor. Düzce büyürken Düzcelilik küçülüyor. Düzce kalkınırken, genişlerken, ekonomik yatırımlar yapılırken, havamız kirleniyor; memleketimiz toz duman. Birileri devletin teşvik yardımıyla buradan para kazanıyor. Bunlar istihdam; asgari ücret verdiğin adama yatırım yapıyorsun, kaymağını, büyük imkanları kullanıyorsun. Bu memleketin de sosyal sorumluluk projesi dahilinde veya bu memlekete de verdiğin külfet kadar kazandığın nimetin zekâtını versen bize laf düşmeyecek. Hep bunlar; Yahudi’nin hesap, ‘Bugün sen ısmarlarsın, yarın ben senden içerim’ hesabı. Buraya Düzce’ye gelen birileri, Düzce’ye yatırım yapacaklar istisnalar kaideyi bozmaz; ama hep kazanacaklar. Kazanmak zorundalar; bir de Düzce, Yığılca kazansın. Bu işin arkasında siyaset dik durursa, riyaset makamı dik durursa buradan çıkan ses Ankara’da büyük yankı olur. Ama Selami Savaş, 3–4 bin nüfuslu ilçenin belediye başkanı olarak bunların elinde yem olur. Düzce kamuoyu ve idaresi, iradesi, bürokrasisi Düzceli’nin yanında ama yatırımcıyı da zora sokmadan durduğu zaman bu işten netice alınır.”