Öne Çıkanlar Hayvanseverlerin Gazabına Uğradı muhtar gülez yalı mahallesi Akçakoca Seçim Yerel Seçim Akçakoca 2014

Bu haber kez okundu.

Düzce’de sanayiye açılan verimli topraklar, artan betonlaşma, hava kirliliği ve kuraklık tehdidi tarımı olumsuz yönde etkilemeye devam ederken, kurtuluş reçetesine elinde tutanlara gereken destek verilmiyor. Düzce’nin kıymetli tarımsal alanlarının göz göre göre imara açılmasını eleştiren Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, gelecek için mücadele eden iş insanı ve Yüksek Ziraat Mühendisi Ali Uzun ile Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun’a omuz verilmesi gerektiğini ‘Yorumlu-yorum’ programında şöyle anlattı:

“DÜZCE'NİN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEK BİR BABAYİĞİT YOK MU?”

“Şimdi biz buradan baktığımızda Düzce'nin geleceği, Düzce’nin 100 yıllık geleceği, 50 yıllık geleceği tarım ve turizmde. Söylemde bu güzel. Ama bugün o Ali Uzun arkadaşımız “Düzce Tarım A.Ş.” diye bir proje başlattı ve ilk çalışmalarında karpuz ve kavun olarak, 40-50 dönüm arazide başladılar. Bunun satış garantisi de var. Yani anlaşılan yerlerle beraber... Peki, Akçakoca'nın Yeşilköy'ünden çıkmış bir Ali Uzun bir mücadele ortaya koymuş. Bursa'dan gelmiş bir Tarım İl Müdürü hanımefendi, bir mücadele ortaya koymuş. Devletin yetkilisi, devletin yapacak olduğu belli. Şimdi bir Vanet vardı, Van İl Özel İdaresi’nin temelini attığı bir hayvancılık entegre tesisi. Yani bu çok ciddi oranda kabul gören bir projeydi. Bir babayiğit yok mu Düzce'nin kaderini değiştirecek? Var. Peki bu babayiğitleri bir araya getirecek siyasi, ticari, ekonomik irade yok mu? Bu da var. Peki niye bir araya gelmiyorlar? Niye şahlanmıyoruz? Yani 200 kilometre ilerimizde, Sakarya’yı artık bir tarım bölgesi olarak görelim de, İzmit ve İstanbul’a baktığınızda 150 kilometreden sonra başlayan 25 milyonluk bir nüfus yaşıyor orada. Bu 25 milyonluk nüfusun bütün tarımsal girdileri Antalya'dan, oradan buradan geliyor. Burada çok ciddi de bir nakliye farkı var.”

TERMAL SİSTEME KAFA YORMASI GEREKEN ÇİLİMLİ BELEDİYESİ CAMİ ARSASI SATMA PEŞİNDE

Düzce’nin özellikle Efteni Gölü civarındaki termal su zenginliğinin tarımda fırsata çevrilmesinin öneminden bahseden Ünsal, buna kafa yorması gereken Çilimli Belediyesi’nin gündeminin çok farklı olduğunu vurguladı.

Ünsal, “Efteni Gölü’nde, Efteni civarında, hani gölün altında diye biliniyor, tabii biz bilimsel verilere göre konuşalım, sıcak su çıktı. Kazı yapıldı. Çilimli’de belediye başkanı bu termal su ile ilgili artık ne yaptı bilmiyoruz da caminin yerini sattığını biliyoruz. AK Partili belediye cami yeri satıyor. Camiye tahsis edilmiş yeri satıyor. Caminin yerini sattı, millete borç ödedi mi, etti mi bilmiyoruz da... İşte o belediye başkanı, o kafayla Çilimli’de sıcak su sondajı yapacaktı. Termal sistemle seralar kurularak İstanbul, İzmit, Ankara yaklaşık 30 milyonluk bir alana, sebze ve bahçelerde üretilecek meyveyle bu Düzce’nin kaderi değişir arkadaş. Bunu herkes söylüyor, anlatıyor. Birisi de çıkmış “Düzce Tarım A.Ş. yapacağım.” diyor. Ticaret Odası, esnaf odası, şunlar bunlar, dünyayı geziyorlar. Hani itibardan harcamaya hiç kısıtlama olmaz hesabı... Yani bir şehrin merkezinde 30-40 bin TL kira, 30, 40, 50 bin lira personel, işte yedin, içtin, oturdun, kalktın... Bir yerde oturmanın bedeli 100 bin lira. Ne katıyorsunuz kurumlarınıza? Bu milletin, esnafın, vatandaşın, odalar işte ticaret erbabı... Ne katıyorsunuz da o 100 bin lirayı her ay harcıyorsunuz? Kendi arabalarınızın, maaş ve harcadıklarınız hariç olmak üzere...”

“BİR DÜZCESPOR’A TOPLANAN PARA TARIMA YAPILSA DÜZCE’NİN KADERİ DEĞİŞİR“

Düzce’nin tarımsal alanla kalkınması için tüm ilgililere seslenen Ünsal, tarım arazilerinin imara açılmasını da eleştirdi.

Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, “Ben buradan sesleniyorum. Seslensem ne olur bilmiyorum ama sesleniyorum: Düzce Tarım A.Ş.’yi başlatan Ali Uzun’a herkes ellerini uzatsın, takip etsin. Gölyaka Belediyesi, Çilimli Belediyesi, Düzce Belediyesi, bir araya gelip, İl Özel İdaresi, Ticaret Odası, Esnaf Odası, Ziraat Odaları... Ne odaysa... Kimse... Borsası ve iş adamları bir araya gelerek Düzce’deki tarım şahlanmadıkça, şu memleketteki ticaret de, coğrafya da bize bedel ödetir. Yazık, günah. Darıcı Mahallesi’ndeki, Sarayyeri’ndeki o tarımsal arazilerin imara açılmasında, o Küçük Ahmetler çevresindeki organize sanayi... Dümdüz arazi, insan diksen çıkar. Ama bizim öngörülen, bizi idare edenler, bize siyaseten yol verenler, siyaseten akıl verenler, karşında eğilmemizi isteyenler, bükülmemizi isteyenler bunu görmüyor mu? Görüyor. Kelli felli maaş, her türlü kurumda itibar, bitmeyecek mi o günler? Sayılı gün çabuk gelir. Ben şunu söylemeye çalışıyorum aslında: Düzce’de bu bir gerçek. Benim söylememle bu gerçek ne değişecek, ne geri gelecek, ne ileri gidecek. Hakikat, hitapla ortaya çıkar. Hitap etmeye çalışıyoruz. Diyoruz ki: Düzce’de yönetenler, kim olursa, Düzce adına konuşanlar, bugün çok basit bir örnek veriyorum: Dipsiz bir kuyu... Bir Düzcespor’a toplanan para, yapılan organizasyon, Düzce'nin tarımına ve turizmine yapılsa, şu memlekette 15 adamın peşinden koşan 250 bin kişinin kaderi değişecek. Yemeden içmeden, cebine para girmeden huzur yok, mutluluk yok.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.