‘Yorumlu-yorum’ programının yeni sezonuna başlayan Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, gündemine ilk olarak henüz birkaç hafta öncesine kadar Düzce’de büyük mağduriyete yol açan susuzluk sorununu aldı. Bu noktada Akçakoca gibi Düzce’nin de baraja ihtiyacı olduğuna parmak basan Ünsal, Düzce Belediye Başkanlığı’na aday olacağı konuşulan AK Parti Milletvekili Ayşe Keşir’in Ankara’da ilgili makamları harekete geçirerek Düzce’ye bir içme suyu barajı kazandırması gerektiğini ‘Ayşe abla’ vurgusu ile dillendirdi. Geçmişte teşkilatlanmadaki başarısı siyasi açıdan örnek gösterilen AK Parti’nin Düzce’de parti içi toplantılara mahalle temsilcisi getiremez hale geldiğini ve kötü gidişatta okların il başkanını gösterdiğini de vurgulayan Ünsal, ayrıca söylediklerinden rahatsız olanların sık sık yaptığı şikayetlerin kendisini durdurmayacağını, haksız gördüğü her konuyu konuşmaya devam edeceğini söyledi.
Yeni sezonun ilk programında gündeme hızlı bir giriş yapan Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, susuzluk sorunundan Düzceli siyasilere, AK Parti’deki iç krizden Beltaş’ın Genel Müdürü’nün şikayetinin nasıl kadar birçok konuya değildi.
“AKÇAKOCA, BARAJ SAYESİNDE SUSULUK SIKINTISI ÇEKMEDİ”
Öncü TV, 100.2 Radyo Öncü ve Öncü Haber’in sosyal medya platformlarından geniş kitlelere ulaşan programda ilk olarak Düzce’de yaz aylarında yaşanan susuzluğa parmak basan Ünsal, şöyle konuştu:
“Kurak bir yaz geçirdik. Susuz bir yaz geçirdik. Düzce’de ikinci, üçüncü katlara suların çıkmadığı, susuzluktan kıvrandığımız bir yaz yaşadık. Ama Akçakoca’da zamanın belediye başkanı, daha önce milletvekili olan Nazmi Çiloğlu, bir içme suyu barajı bırakmıştı. Bu yüzden en kurak senede bile Akçakoca’da yaşayanlar, gelenler su sıkıntısı çekmediler.”
“MİLETVEKİLİ KEŞİR’İN DÜZCE’YE BİR İÇME SUYU BARAJI KAZANDIRMASI LAZIM”
“Bugünlerde Düzce’de bir söylenti dolaşıyor.” diyerek sözlerine devam eden Ünsal, şunları kaydetti:
“AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir’in önümüzdeki dönem belediye başkanlığına aday olacağı konuşuluyor. Olur mu? Olur. Antep’in “Fatma ablası” var da Düzce’nin “Ayşe ablası” olmasın mı, olsun. Ama şunu da görmek lazım: Düzce’de siyasetin ve bürokrasinin ağırlığı şu an Belediye Başkanı Faruk Özlü’de. İnsanlar bütün dertlerine oradan çözüm arıyor. Bir de Ercan Öztürk var, fakat son zamanlarda Ayşe Hanım sahaya indi. Şimdi Düzce’de susuz yaz dedik ya perşembenin gelişi çarşambadan belli olur. Geçen gün Milli Eğitim Bakanı geldiğinde kendisine “Ayşe Başkan” dedi. Kadın Kolları Genel Başkanı olan Ayşe Keşir’in Düzce’ye bir içme suyu barajı kazandırması lazım. Bu, belediyenin imkânlarıyla yapılacak bir iş değil. Devlet Su İşleri, Orman Bakanlığı devreye girmeli. Düzce’nin su sorununu çözecek bir baraj bırakması lazım. Çünkü “tarlada izi olanın harmanda yüzü olur.”
“PARTİSİNİN TOPLANTISINA MAHALLE TEMSİLCİSİNİ GETİREMEYEN BİR İL BAŞKANI, NASIL BAŞARILI OLABİLİR?
AK Parti İl Teşkilatı AR-GE toplantısına hiçbir mahalle temsilcisinin katılmaması yüzünden yaşanan krize ise Ünsal şöyle parmak bastı:
“Bir süre önce AK Parti İl Teşkilatı AR-GE toplantısı yaptı. Orada konuşmacı, “Burada mahalle temsilcisi var mı?” diye sordu. Maalesef salonda bir tane bile mahalle temsilcisi yoktu. Bu tablo çok şey anlatıyor. Yarın seçim olsa sandıklarda görev alacak teşkilat yok. Geçen gün ben de bir paylaşım yaptım, “İl Başkanı aranıyor” dedim. Aslında AK Parti’ye dememiştim. Partisinin toplantısına mahalle temsilcisini getiremeyen bir il başkanı, nasıl başarılı olabilir?
“HAKSIZ GÖRDÜKLERİMİZİ KONUŞTUĞUMUZDA HEMEN SAVCILIĞA KOŞUYORLAR AMA SONUÇ ORTADA”
Beltaş’ın Genel Müdürü tarafından ‘Yorumlu-yorum’daki söylemleri nedeniyle yapılan şikayette savcılığın ‘Eleştirilerde kamu yararı var’ yönünde leyhte karar verdiğini de duyuran Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, şu bilgilendirmeyi yaptı:
“Beltaş’ın Genel Müdürü savcılığa şikâyet etmişti. Ancak savcılık, yapılan eleştirinin kamu yararına olduğuna karar verdi. Öte yandan Arap Çiftliği’nde 150-200 milyonluk bir para trafiği yaşandığı, Beltaş’a da milyonluk cezalar kesildiği konuşuluyor. Genel müdürün altında şirketin arabası var, Sivas’a gidiyor, Ankara’ya gidiyor, masrafı Beltaş ödüyor. Bu milletin sırtına yükleniyor. Bunları dile getirdiğinizde ne oluyor? Hemen savcılığa koşuyorlar. Ama sonuç ortada.”




