Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, CHP Düzce Milletvekili Talih Özcan ile ilgili tabandan gelen şikayetleri kendisinin hazırlayıp sunduğu “Yorumlu-Yorum” programında gündeme taşıdı. “Suya sabuna dokunmadan elini yıkıyor, abdest alıyor. O abdest kabul olmaz. Öyle diyorlar. Ki, doğru diyorlar, ben de katılıyorum” diyen Ünsal, Özcan’ın ılımlı siyasetinin kendisine oy verenler tarafından hoş karşılanmadığının altını çizdi, Ünsal, “Yani bu kadar yumuşak, bu kadar hoşgörülü… Yani eleştirirken bile “Lütfen seni eleştireceğim ama kusura bakma” dercesine bir yaklaşım, ne yapıyor? Düzce’de insanlar bunu düşündürüyor. AK Parti’ye mi geçiyor? Ben de düşünmeye başlamadım değil” ifadelerini kullandı. Akçakoca ilçesindeki kadınlar plajı sorunu dosyasını da açan Ünsal, “Efendim, yeni bir alan üzerinde çalışıyormuş. Eğer Fikret Albayrak, kadınlar plajına alternatif bir alan koymadan o plajı kadınların elinden alırsa, ayıp eder. Ayıp eder. Ayıp eder. Ayıp eder” dedi.
Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, kendisinin hazırlayıp sunduğu, Öncü TV ve 1002. Radyo Öncü Ortak yayını ile geniş kitlelere ulaşan “Yorumlu-Yorum” programında Düzce’nin gündemine yön vermeye devam ediyor. Konuşulmayanların Konuşulduğu programın son bölümünde Ünsal, CHP Düzce Milletvekili Talih Özcan’ın ılımlı ve hoşgörülü siyasetinin, kendisine oy veren muhalifler tarafından hoş karşılanmadığını söyledi.
“Tabandan gelen ses: ‘Biz ona muhalefet yaptık diye oy verdik”
Yine Yorumlu-Yorum Programı’nın Cuma akşamı yayınlanan bölümünde “Talih Özcan AK Parti’ye mi geçiyor?” ifadelerini kullandığını hatırlatan Ünsal, Özcan’ın Düzce’nin sorunları noktasında ve siyaset konusunda etkili bir söyleminin olmadığını belirterek, “Düzce’ye ama önce CHP'deki cuma günü akşamı Talih Özcan AK Parti’ye mi geçiyor diye bir ifadede bulunduk. Bu tabii çok yankı oluşturdu. “Acaba böyle midir, değil midir?” Arayanlar, soranlar, edenler, eğleyenler… Şimdi Talih Özcan benim bir dostum, sevdiğim bir abim, bir büyüğüm. Düzce'nin talihsizliği diye ima edilen Talih Özcan, sahaya öyle bir indi ki, Düzce'nin abisi pozisyonuna geldi. İnsanlara dokunuyor, gülüyor, hoş beş ediyor, insanlara saygı, sevgi… Tamam, hepsi tamam. Ama şimdi bu hukuku bilenler veya kamuoyundan gelenlere, “Talih Özcan’a bir sorar mısın AK Parti’ye mi geçecek?” “Allah Allah, ne alaka?” diye sorduğumuzda da insanlarla, böyle tabandan gelen seste: “Biz ona muhalefet yapsın diye oy verdik. Bu Ayşe Keşir hanımefendiyle, Ercan Öztürk beyle, Faruk Özlü beyle böyle can ciğer kuzu sarması…” Yani bunların tabiriyle, vatandaşın tabiriyle iş şuraya geliyor: Talih Özcan, muhalefet noktasında, Düzce'nin meseleleri noktasında, gerek yerel yönetimlerde gerek genel siyasette hiçbir etkili söyleminin olmadığı söyleniyor. Ki, doğruluk payı da var. Suya sabuna dokunmadan elini yıkıyor, abdest alıyor. O abdest kabul olmaz. Öyle diyorlar. Ki doğru, doğru diyorlar, ben de katılıyorum. Talih Özcan böyle herkese, “Sensin, güzelsin, güzelleştirelim, edelim, eğleyelim” olmuyor bu. Vatandaş diyor: “Biz sana niye oy verdik?” Muhalif olacak konular yok mu Düzce'de? Birçok konuda sesin gelmesi gerekiyor. Ama Talih Özcan'dan ses bulamadık” dedi.
“Bu gidişle AK Parti’ye geçer’ diye bir söylem var”
Kendisine ‘Talih Özcan bu gidişle AK Parti’ye geçer’ diyenlerin olduğunu dile getiren Ünsal, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Bu gidişle AK Parti’ye geçer diye bir söylem de var. Yani bir örnek daha verelim: Bir okuyucumuz dedi ki; “Ümit Yılmaz, Cumhur İttifakı’ndayken, fındık konusunda, Düzce'nin meseleleri konusunda öyle bir muhalefet, öyle bir etkili konuşmalar yapıyordu ki, Cumhur İttifakı’nı çatırdatacak kadar etkili konuşmalar yapıyordu. Ama Talih Özcan, Millet İttifakı'na karşı da olmasına rağmen, Ümit Yılmaz kadar muhalefet yapamıyor.” Böyle biz, Nasreddin Hoca'nın hani demiş ya; “Sana tüccar derler, bana tüccar hanımı derler, böyle idare ederiz durumu” gibi. Yani Talih Özcan durumu idare ediyor. Bir de Akçakoca’dan bir ses var. Akçakoca’dan, belediyeden veya oradaki kamuoyundan, “Talih Özcan Akçakoca Belediyesi’ne şu ana kadar elle tutulur, gözle görülür bir destek vermedi” diyorlar. Bunda da doğru payı var sanırım. Ki, dediklerine göre, Talih Özcan’ın bir durum değerlendirmesi yapmasında fayda var. Bu şekilde suya sabuna dokunmadan alınan abdestten bu namaz kılınmaz”
Ilımlı siyaseti Talih Özcan’a oy verenler tarafından hoş karşılanmıyor”
Talih Özcan’ın ılımlı siyasetinin kendisine oy verenler tarafından hoş karşılanmadığını kaydeden Ünsal, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Nereye kadar gider bilmem, ama bilinen bir gerçek var. Ilımlı siyaset, hoşgörülü muhalefet çizgisinde gidiyor, ama bu çizgiyi oy verenler, Talih Özcan’a oy verenler tarafından hoş karşılanmıyor. Bilinmesinde fayda var. Onun için dedik, geçiyor mu, geçmiyor mu? Yani bu gidişat adını gösteriyor. Hani “Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.” Yani bu kadar yumuşak, bu kadar hoşgörülü… Yani eleştirirken bile “Lütfen seni eleştireceğim ama kusura bakma” dercesine bir yaklaşım, ne yapıyor? Düzce’de insanlar bunu düşündürüyor. AK Parti’ye mi geçiyor? Ben de düşünmeye başlamadım değil.”
“Fikret Albayrak kadınlar plajını kadınların elinden alırsa ayıp eder”
Akçakoca Belediye Başkanı Fikret Albayrak’ın alternatif bir alan belirlemeden kadınlar plajını kadınların elinden almasının mahremiyet açısından doğru olmayacağına dikkat çeken Ünsal, “Efendim Akçakoca dedik ya, kadınlar plajı var orada. Yani mutaassıplık noktasında da, bikinisini giyen, mayosunu giyen, haşamasını giyen herkes kadınlar plajında denize giriyor. Ancak orada yerleşim alanları arttı. O yerleşim alanlarının sahipleri de şimdi belediyeye oy etkisini kullanarak, “Bizim artık orası ortak alanımız olsun” demeye başladılar. Şimdi bu memlekette mutaassıplığın çizgileri var, ben onu bilmem. Bikini giyen de, mayo giyen de, haşama giyen de kadınlar plajına gidiyorsa, bunlar zaten hepsi mutaassıptır. Ama şimdi burada da, 6'dan sonra başkaları da geliyor, karışık oluyor falan derken, bu kadınlar plajını Akçakoca'ya mal eden CHP’li Fikret Albayrak belediye başkanı. Ama şimdi geldiğimiz noktada, artık oradaki mahremiyetin kaybolduğunu ve yeni bir alan, yeni bir yer… Efendim yerleşim yerleri arttı, kalenin tepesinden adam orayı dikiz ediyor, ediyor, eğiliyor… Yani sıkıntı da var orada. Görülmeyen, bilinmeyen bir sıkıntı da var. Efendim, yeni bir alan üzerinde çalışıyormuş. Eğer Fikret Albayrak, kadınlar plajına alternatif bir alan koymadan o plajı kadınların elinden alırsa, ayıp eder. Ayıp eder. Ayıp eder. Ayıp eder. Bunun başka bir izahı yok. Ha, güzel bir alternatif, güzel bir koy efendim kadınlarımıza. Yani, “Ben bikiniyle denize girmek istiyorum, haşemayla girmek istiyorum, çarşafla girmek istiyorum, mayoyla girmek istiyorum, ama erkeğin olmadığı yerde girmek istiyorum” diyen insanın hakkıdır.O insanın hakkını, insan hakkını ve insanın hür kalma hakkını ve hür bir şekilde denize girme hakkını, eğer Fikret Albayrak alırsa bu milletin elinden, burada bunun hesabını sorarız ve insanlar da sorar. Çünkü insanların, herkesin bu diyardan, bu topraklardan, bu denizden faydalanma hakkı ver” ifadelerini kullandı.
“Davut Göloğlu bir yol kazası”
“Şimdi gelelim Yeniden Refah Partisi’ne” diyerek, partide yaşanan istifalar ve çekişmeleri yorumlayan Ünsal, partinin 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Düzce Belediye Başkan adayı olarak gösterdiği Davut Güloğlu’nun bir yol kazası olduğundan bahsetti. Güloğlu’nun seçim kampanyası için İstanbul’daki bir reklam ajansına yaptığı borcu, partinin genel merkezi tarafından istifası istenen İl Başkanı Mehmet Kütükoğlu’nun kendi cebinden verdiğini kamuoyuna duyuran Ünsal, “Bir yol kazası… Davut Güloğlu’ndan bahsedeceğiz. Adam geldi buraya… Aldıkları oy, hep emanet oy. AK Parti’nin oyu, tepki oyları bunlar. Tepki oyları bir sabun köpüğüne dönüştü. Şimdi geldi, gitti. Burada bir kongre oldu. Yani kongre diyelim ki, Yeniden Refah’ın kongresi ve düğünü. Düğün diyebiliriz, bu siyasi düğün diyebiliriz. Seçimin üzerinden bir buçuk –iki sene geçiyor. Neredesin sen Davut Güloğlu? Geldin mi bu memlekete? Cemaatinde, cemiyetinde, cenazesinde, düğününde, bayramında var mısın, yoksun? Mehmet Kütükoğlu il başkanlığına talip oldu, tamam hayırlı olsun. Mehmet Kütükoğlu, Davut Güloğlu’nun burada mecmuası, bildirisi, şunu bunu görmedik diyorlar. Yeniden Refahlılar, görmedikleri, bilmedikleri, tanımadıkları reklam ajansına 350 bin lira ödettiriyor. Davut Güloğlu, genel merkez baskısıyla beraber İstanbul’da bir ajansa… Mehmet Kütükoğlu, cebinden ödüyor bunu. Neden? Parti sıkıntıya düşmesin. Kendine göre doğrusu var, bir hesapları var. Davut Güloğlu buraya gelip hasbelkader 30 bin oy almış. Ama neye göre almış? Bir tepki oyu bunlar. Bir muhalif olmuş birileri, muhalefetin sesinden, AK Parti’ye tepki olan veya MHP’ye tepki olan, İYİ Parti’ye tepki olan oylar buraya gitmiş. Sanki bunların elinde, cebinde, cüzdanında, kasasında, tapusu gibi zannediyorlar bu oyu. Böyle bir şey yok ya” ifadelerine yer verdi.
“Bu kavga senin için olmuş, senin orada ne işin var?”
Yeniden Refah Partisi’nin İl Kongresinde olayların çıkmasına neden olan Merkez İlçe Başkanı Saadettin Çakmaçı’nın istifa etmemesini de eleştiren Ünsal, “Bir Davut Güloğlu yol kazasını Düzce gördü. Şimdi olay nereden patlıyor? Yeniden Refah’ın il başkanı, Davut Güloğlu’nun da emir eri gibi olan bir arkadaşı… Ankara genel merkezdeki delegasyona seçilmesi konusunda genel merkez baskı yapıyor. Yani Davut Güloğlu yapıyor işin özünde. Baskıyı Düzce’de Saadettin Bey’in, Merkez İlçe Başkanı’nın delegasyon olmasını istiyor. Genel merkez delegasyonu olurdu, olmazdı… Kavga patlıyor. Efendim, il yönetimini görevden alıyorlar sözlü olarak. Belediye meclisi üyelerinden 5 kişi istifa ediyor. Yığılca istifa ediyor, Akçakoca istifa ediyor. Merkez İlçe Başkanı kendine rol model bulmuş. Efendim, ya bu kavga senin için olmuş başkan! Senin orada daha ne işin var?” açıklamalarında bulundu.
HABER: Savaş ARI