Çarşamba günü demiştik ki Yasin Yılmaz’dan bahsedeceğiz, sağlıktan bahsedeceğiz ve Kamil Çilingir’den söz edeceğiz.
Bizim atalarımızın bir sözü var: “Ağaç dallarıyla büyür. Dallarıyla gürleşir, dallarıyla haşmetli olur. Ağaç dallarıyla büyür.”
BİLMİYORSANIZ HOŞVER’E SORUN DÜZCE DERDİ NASIL OLUYOR?
Düzce’de zaman zaman zikrettiğimiz, unutamadığımız vekillerimiz, siyasetçilerimiz var Düzce’ye mal olmuş. Bunlardan biri: Necmi Hoşver. Allah hayırlı, uzun ömür versin.
Necmi Hoşver, milletvekili olabilmek için 20 yıl beklemiş. Çok kısa bir dönem, ona göre kısa bir dönem milletvekilliği yaptı. Keşke Sayın Cumhurbaşkanı Necmi Hoşver’e "Gel abi, partimize katıl." dediğinde, Tansu Hanım’a vefasızlık olmasın diye Düzce adına bu kararı kabul edip de iki dönem milletvekilliği yapsaydı. Biz bugün birçok şeyi konuşmuyor olacaktık.
Onların döneminde Bolu vilayet, vilayetten ilçeye hizmet almak ayrı bir beceri, ayrı bir maharet işiydi.
Hasbelkader kendisiyle çok yakın temaslarım oldu. Küçük biraderi oldum Necmi Hoşver’in. Onların döneminde, Nazmi Çiloğlu’nun, Avni Akyol’un olduğu dönemde Düzceliler Gecesi tertip edilirdi Ankara’da, İstanbul’da, Akçakocalılar Gecesi düzenlenirdi.
Oraya gidildiğinde herkes unvanını, görevini yazardı. Necmi Bey özellikle bunları tek tek takip ederdi. Hangi devlet kurumunda kim var, Düzceli diye onu bir üst makama taşımak için dertlenirdi. Dert neydi? Düzce’ydi. Dert Düzce olmayınca, Düzcelilerin de anlamı kalmıyor.
YASİN YILMAZ ARKAYI TOPLUYOR
Yasin Yılmaz, AK Parti’den milletvekili aday adayı oldu. Ona şu anda milletvekili olan Ercan Bey dâhil olmak üzere “Sayın vekilim, sayın vekilim” deyip böyle üç beş ay alladılar, pulladılar, salladılar. Son dakikada egzozdan çıkardılar.
Bugün, Necmi Hoşver’in Düzce’nin dertlisi olarak aradığı, dinlediği, takip ettiği bürokratlardan bir tanesidir Yasin Yılmaz.
Yine görevine devam etti. Eskilerden veriyoruz ya, her şey unutuluyor. Arka toplayanlar vardır. Yasin Yılmaz bu AK Parti’nin arka toplayanlarındandır. Basınla, STK’larla, siyasi mekanizmalarla kurduğu ilişkiler dolayı, hastanede sağlık sisteminde yaşanan sorunları en aza indirerek, insanlarla iletişim kurarak gönüllere girmiş bir isimdir Yasin Yılmaz.
6 aylık sözleşme yaptılar. Ben bu konuyu AK Partili yetkililerle görüştüm. “Niye böyle oldu?” dedim. “Performansı düşük,” dediler. Ya 81 ilin sağlık müdürünün hepsi mi düşük performanslı? Bazıları 3 yıllık sözleşme aldı.
Bir kurumu değerlendirirken şu sorulmalı: “Bize faydası ne? Topluma faydası ne? Arka topluyor mu? Tepkiyi yumuşatıyor mu? Çalışıyor mu? Atom karınca mı?” Atom Karınca. Bir bürokratın, Düzce dertlisi bir insanın değerleriyle, hisleriyle bu kadar oynanır mı? Hak mı bu?
Adamı 6 ay, 1 yıl boyunca “milletvekili adayı olacak” diye allayıp pullayıp, sonra en yakın arkadaşı “Git milletvekili adayı ol.” Yine de durmadan devam ediyor. Şimdi, “6 aylık sözleşme yenileyelim bakalım.”
Ben buradan şunu çıkarıyorum: Yukarıda bir seçim havası var. Amaç: “Yasin Yılmaz bir kere milletvekili aday adayı oldu, biz bunun önünü kestik. Yeniden aday olmasın, yine önünü keselim.”
Ben her zaman söylüyorum: Yasin Bey, sağlık il müdürlüğü gibi bir görevle milletvekilliği ya da belediye başkanlığı yapacaksa; Düzce'nin derdiyle dertlenip siyaset yapacaksa, bu siyaset ona anasının ak sütü gibi helal olsun.
Hastanede her şey dört dörtlük değil, ama iletişim çok önemli. Yasin Bey bu konuda çok başarılı.
Bugün buraya not düşüyorum: 6 ay sonra Yasin Bey’in sözleşmesi yenilenmezse, bir eksiklik, boşluk doğacak. Bugün o kararı verenler, dizini dövecek. “Niye böyle yaptık?” diyecek. Sistemin oturması için bir şans daha verilmeliydi. Onun kurduğu iletişim eksikliği o zaman fark edilecek.
Yasin Bey’in şahsında, tüm Düzceli bürokratlara sesleniyorum. Necmi Hoşver’i örnek verdik. 22 yıldır AK Parti iktidarda, bir nesil yetişti.
Ama bakın, bu sürede üst düzey 22 bürokrat çıkmadıysa Düzce’den, bu Yasin Yılmaz’a yapılan siyasetin sonucudur.
BİR YASİN BİR İSA YAZICI VAR GÖZÜ BUNLARA MI DİKTİNİZ?
Bir İsa Yazıcı var, Gençlik Spor İl Müdürü. Onu da sallıyorlar. Bir Yasin var. Nurhan Hanım zaten Faruk Özlü’nün himayesinde görevine devam ediyor. Bitse de bitmese de. Bürokrasi isterse her şeyi yapıyor.
22 YILDIR DÜZCE’NİN KAÇ EVLADI ÜST DÜZEYDE GÖREV ALDI
Ama 22 yılda, her yıl iki bürokratı koysak 50 tane, daire başkanı, genel müdür çıkar. Peki Düzce’den tanıdığınız kaç kişi var? Yok. Neden? Çünkü siyasetçi, “Yarın bana rakip olur.” diye bu insanlara alan açmıyor.
Atalarımız ne güzel demiş: “Bir mıh, bir nalı. Bir nal, bir atı. Bir at, bir askeri. Bir asker, bir orduyu. Bir ordu, bir devleti kurtarır.” Bizim mıhlarımız: bürokratlarımız, iş dünyasındaki insanlarımız nerede?. Herkes kendi çabası ve başarısıyla geliyor.
Benim yıldızım barışmaz ama Ertan Taşlı çok güzel bir yere geldi. Ben sevsem de sevmesem de, tebrik ederim. Burhan Özdemir, MÜSİAD Genel Başkanı oldu. Düzce’nin yetiştirdiği bir evlat, sanki önüne iki lokma ekmekle bir tane kitap koyduk da biz yetiştirdik. Biz bunu neden takip etmiyoruz? Hazırları niye yiyoruz? Neden siyasetçi kendisine rakip kabul etmek istemiyor? Alternatifsiz olmak istiyor. Ama hepsi gidiyor. Burada duran yok.
Milletvekilliği, belediye başkanlığı bitince tasını tarağını toplayıp gidiyor.
Neden? Çünkü Düzce’nin derdiyle dertlenen yok. Olsa, 50 bürokratımız olurdu. 50 iş insanımız olurdu.
Düzceli iş insanları Türkiye’nin başka yerlerinde büyümeye çalışıyor. Çünkü burada siyaset kol kanat germemiş. Yazık.
Bugün Yasin gider, kimsenin umrunda olmaz. Ama ben diyorum ki: Düzce’nin derdiyle dertlenmeyenlere, Düzce’nin emeği, bu milletin iradesi adına — başta ben olmak üzere — hakkımı helal etmiyorum. Düzce insanı sizi buraya getirmiş.
DÜZCE’NİN EN BÜYÜK MÜLK ZENGİNİ KAMİL ÇİLİNGİR’İ TEBRİK EDİYORUM: DÜZCE’DE İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİ
Kamil Çilingir, iş insanı. Organize sanayi bölgelerinde ve Düzce’nin birçok yerinde güzel işini takip eder. Orada binalar yapar: Üretim olabilir, pazarlama olabilir, depo olabilir bunları kiraya verir. Düzce’nin hatırı sayılır mülk zengini. Bu konuda da çok mahir bir insan ve ticaret adamı. Üç kuruşu, beş kuruşu bin defa hesap ederek harcayan bir insan.
Hayırsever kişiliği de vardır kurumlara karşı. Düzce’deki imkanları ve fırsatları da çok iyi değerlendirir Kamil Bey. Geçtiğimiz günlerde bir taziye evi açıldı. Cenazelerde taziyelerin kabul edildiği bu evi, Kamil Bey finanse etti. Kazandıkları vardır, fırsatları değerlendirmiştir. Organize Sanayi Bölgelerinde, farklı yerlerde mülkleri inşa edip kiralar mı? Kiralar. Burada da hayırlı bir hizmet yapmış.
Kamil Çilingir, bu konuda Düzce’de güzel bir iş yaptı. Özhan Olcay Beyefendi var, Pekintaş’ın yaptığı okulla kıyaslanmaz tabii bu yapılan. Oradaki bir blok, bir laboratuvar kadar yok. İmkanları fazla mı eksik mi ben bilmem, kimsenin muhasebe müdürü değilim. “Zenginin malı, fakirin ağzını yorar” derler. Ama yine de önemli bir hizmet yapıldı. Düzce’de bir ilk olması hasebiyle “Taziye Evi”, cenazelerde taziyelerin kabul edildiği bir yer, güzel de bir yer oldu. Kendisini tebrik ediyoruz bir iş adamı olarak. Memlekete ve millete faydalı olan insanları, memleketin nimetlerinden de faydalanan ama külfetlere de katlanan, katlanır gibi görünenler de dahil olmak üzere herkese buradan söyleyecek bir söz var. Pazartesi günü bu işin devamı var.
TALİH ÖZCAN AK PARTİ’YE Mİ GEÇİYOR?
AKÇAKOCA KADINLAR PLAJI NE OLACAK? PAZARTESİ YORUMLU-YORUM’DA
Pazartesi günü çok önemli konulardan bir tanesi, Akçakoca’da bir Kadınlar Plajı var. Orada bir sıkıntılar var ona bakacağız. Yine Düzce’de Talih Özcan AK Parti’ye mi geçecek? Bunu değerlendireceğiz.
Hoşça kalın, dostça kalın, Allah’a emanet olun.