Düzce’de konuşulmayan konuları kendisinin hazırlayıp sunduğu “Yorumlu-Yorum” programında gündeme alan Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Düzce’nin gündemine ışık tutmaya devam ediyor. Öncü TV ve 100. 2 Radyo Öncü ortak yayını ile geniş kitlelere ulaşan “Yorumlu-Yorum” programının son bölümünde Ünsal, Düzceli müteahhitlerin, Düzce’deki kamu ihalelerine neden giremediklerini masaya yatırdı.
“Üniversite, İl Özel İdaresi ve Düzce Belediyesi’nin ihalelerine Düzceli müteahhitler davet edilmiyor”
Düzce Üniversitesi, İl Özel İdaresi ve Düzce Belediyesi tarafından yapılan ihalelerde Düzceli müteahhitlere yer verilmediğini kaydeden Ünsal, “Şimdi gelelim Düzce'ye. Düzce Milletvekili Sayın Ercan Öztürk beyefendi bizi ziyaret etti. Kendisine ve ekibine teşekkür ediyoruz. Merkez ilçe başkanıyla beraber ve medyadan sorumlu meslektaşımız Asu Hanım'la beraber ziyaret ettiler. Şimdi orada da gündeme getirdim; burada aleni söylüyorum. Düzce Belediyesi, Düzce İl Özel İdaresi, Düzce Üniversitesi ve bunun akabinde bütün kurumlarda devletin millete hizmet noktasında bir ihale mekanizması var. Fakat bu ihalelere, bazen davet mektubu gönderiliyor. Yani prosedür doğrudur; yasaldır. Fakat A, B, C, D, E diye gidiyor bu müteahhitlerin iş bitirmesine göre karneleri. Düzce Üniversitesi'nde geçtiğimiz zaman diliminde bir ihale yapıldı. Özel idarede ihale yapılıyor. Düzce Belediyesi bir ihale yapıyor. Fakat Düzceli müteahhitler bu ihalelere davet edilmiyor” ifadelerini kullandı.
“Yardım için Düzceli müteahhitlerin kapısını çalıyorsunuz peki, neden ihalelere davet etmiyorsunuz?”
“Düzceli iş insanları, bu davet usulü ihalelerden bahsediyorum. Kimi davet ediyorsunuz? Hep dışarıdan” diyen Ünsal, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Nasıl yapıyorsunuz bilmiyorum; ama Düzceli iş insanları, Düzceli müteahhitlerin karnelerinin etkisi ve yetkisi boyutunda niye bu ihalelere davet edilmiyor? Sebep ne? ben anlamıyorum. Bu konuyla ilgili ilgililer bir düşünsün; siyasetçiler bir düşünsün. Düzcespor olur; Düzce'nin iş insanlarına, müteahhitlerine gidilir. Düzce'de bir hayırseverlik işi olur; bir organizasyon olur; bu müteahhitler ve iş insanları bu işlere dahil edilir. Düzce'de Müteahhitler Birliği açıklama yapsın, ben eksik konuşuyorsam. Acaba bu davet usulü ihalelere Düzce'nin iş insanlarından, müteahhitlerinden karnesi yeterli olanlar niye davet edilmiyor? Soru bu. Bu sorunun karşılığında muhatapları cevaplayabilir; ama işin sonunda, günün sonunda bir yerlere yardım ve yaşam içinde Düzceli iş insanlarına gidiliyor. Bir dert olduğunda, bir çare arandığında. Peki, ihalelere niye çağrılmıyorlar bunlar? Davet niye edilmiyorlar? Ben burada çok şey düşünüyorum. Çok şey düşündürüyor bu uygulama. Müteahhitler Derneği bu konuyla ilgili bir açıklamasını yapsın.”
“Düzce’nin parası Düzceli de kalsın”
Düzce’nin işini Düzceli müteahhitlerin yapması gerektiğini vurgulayan Ünsal, şu şekilde devam etti:
“Şu ekonomik krizde, ülkede ciddi sıkıntı var. Millet, “50 yıldır görmediğimiz iş dünyasında, böyle bir sıkıntı görmedik” diyor. Doğruluk payı var mı? Var. Biz de bunu yaşıyoruz. Hepimiz yaşıyoruz. Ancak burada bir ekmek var, bir kazanç var. Düzce'nin insanından, Düzce'nin müteahhidinden ‘niye gelmiyor’ dediğiniz zaman, Düzce'nin sahibi yok. Bu işleri koordine edecek insanlar yok. Bu işlere gönül koyacak insanlar yok. Ha, bedava olmasın tabii; mutlaka bir yasal karşılığı olsun, ekonomik karşılığı olsun. Biz bunların hepsi açılsın demiyoruz; zaten açılması da mümkün değil. Ama işin özünde Düzce'nin parası Düzceli de kalsın. Düzce’nin işini Düzceli yapsın. Bu konuda bir duruş sergilensin. Her yerde imkanlar var, fırsatlar var. Ama bu fırsatlar niye Düzce'nin insanın da değil? İşte soru işareti bu. Dışarıdan bulduğumuz insanlar, dışarıya davet mektubu gönderdiğimiz insanlar veya iş insanları, müteahhitler daha mı ehil? Ne özellikleri var? Ne gibi bir uygulamaları vardı ki, bunlar cazip hale geliyor? İşin özünde bu var; sorduruyor adam. Hani şeytan adamın kulağına ezan okurmuş misali. Bir de şu var: Biz Düzce'de gerçek anlamda bir Düzcelilik ruhunu koyabilirsek, bunları konuşmuyor oluruz. Bu soruların cevabını kamuoyu merak ediyor. Biz de merak ediyoruz.”