Eğitimciler Birliği Sendikası Düzce Şubesi, Turgut Özal Anadolu Lisesi’ne yönelik basında çıkan haberlerle ilgili olarak kamuoyuna yazılı bir açıklamada bulundu. Açıklamada, okulun hedef haline getirilmesinin doğru olmadığı vurgulandı ve öğrencilerin huzurlu, güvenli bir eğitim ortamında yetişmeleri için yapılan çalışmaların sürdüğü belirtildi.
Sendika tarafından yapılan açıklamada, okulların ilim ve eğitim yuvası olduğu ifade edilirken, gündeme getirilen iddiaların asılsız olduğu ve eğitim camiasını yıpratmaya yönelik olduğu kaydedildi. Ayrıca, öğrencilerin geleceğe en iyi şekilde hazırlanmasının öncelikli amaç olduğu vurgulandı.
“BİZ BU ZİHNİYETİ TANIYORUZ”
Basın açıklaması; “Bugünlerde ilimiz Turgut Özal Anadolu Lisemizle ilgili gündeme getirilen ve basında yer alan ithamları reddediyor ve okulumuzun hedef tahtası haline getirilmesine şiddetle karşı çıkıyoruz. Okullarımız fikirde ve aksiyonda ilim ve edep yuvasıdır. Okullarımız ruh kökü Anadolu olan, Ahmet Yesevi’den Hacı Bektaş’a, Yunus Emre’den Mevlana’ya renk bulmuş irfan yuvalarıdır. Okullarımız Çanakkale’ye 15’lik şehitler gönderen kınalı kuzuların, Sakarya’da destan yazan Kuvayi Milliye ruhunun beslendiği fikir ocaklarıdır. Anadolu insanına ve kültürüne yabancı bazı çevreler, eğitimci arkadaşlarımızın okullarımızdaki eğitimin kalitesini artırmak ve öğrencilerimizi pedagojik açıdan geliştirmek ve korumak maksadıyla velilerimizle paylaştıkları bazı hususlar üzerinden linç kampanyası başlatmışlardır. Bunlar kendi ideolojik yaklaşımlarını dayatmayı alışkanlık haline getirmiş kimselerdir. Biz bu zihniyeti tanıyoruz; bu zihniyetin derdi ne çocuklarımızın eğitimi ne de onların özgürlüğüdür. Bu çevreler kendi ideolojilerine uymayan her şeyi karalamaya, imha etmeye, kirli hesaplarının içine çekmeye, gençlerimizi milli ve manevi değerlerinden uzaklaştırmaya ahdetmişlerdir. Bütün dertleri Anadolu’nun bu kınalı kuzuları kendi uçağını, kendi tankını, kendi yapay zekâ uygulamalarını yapamasın, kendi dinamiklerinden ilham alan projeler geliştiremesin, şanlı bayrağımızı göklerde dalgalandıramasın. Biz bu zihniyeti, gazeteci kılığında namaz kılan öğrencileri kovalayan, kızlar neden ayrı duruyor diye “1453’e geri mi dönüyoruz?” sendromu yaşayan, parmağında gümüş yüzük var diye memurları “mürteci” diye ihbar etmeyi alışkanlık haline getiren geçmiş sabıkalarından iyi tanıyoruz. Güzide bir okulumuzun sıradan sayılabilecek bir uygulamasını bahane edip milyonlarca insana hakaret eden, değerleriyle dalga geçen ve aşağılayan bu anlayışı reddediyoruz. Gürültü çıkarıp kitleleri manipüle etmeyi kendilerine şiar edinen bu saldırgan kişiler okullarımıza ve gençlerimize zarar vermektedir. Çocuklarımız geleceğimizdir. Çocuklarımızın geleceğini size çaldırtmayacağız. Okulumuz yöneticilerinin yaptığı öğrencilerimizin kendilerini güvende hissedecekleri, huzurlu ve sağlıklı bir eğitim-öğretim imkânı sağlamaya yönelik bir çabadır. Bu coğrafyada yaşayan herkes, kavim, cinsiyet, inanç yahut mezhep fark etmeksizin bu ülkenin evladır, bu okulların öğrencisidir ve hepsi ayrı ayrı değerlidir. Bütün bir Anadolu olan bitenin farkındadır ve her biri yarının pırıl pırıl gençleri olacak öğrencilerimizin yanındadır.” ifadelerine yer verildi.